<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>









24 Aralık 2011 Cumartesi

2011 yılında teknolojide 60 saniye

 
Her geçen yıl daha da hızlanan teknolojik gelişmeleri artık takip etmekte bile zorlanıyoruz. Eskiden günde veya haftada bir gerçekleşen bir olay artık dakikalar içerisinde gerçekleşebiliyor. Site tasarım firması Go-gulf tarafından ikincisi hazırlanan 2011 yılında teknolojinin 60 saniyesini konu alan bir bilgi grafiği ilginç istatistikler ortaya koyuyor.

İşte 2011 yılında dünyada her 60 saniyede bir gerçekleşen olaylar:

Dünya çapında 710 bilgisayar satılırken bunun 555 tanesi Intel işlemciliydi. 450 Windows 7 CD'si satıldı. Kullanıcılar dünya çapında 1820TB veri oluşturdu. Bu sayı 2.6 milyon CD ile denk.

Dünyada 232 bilgisayar zararlı yazılımdan etkilendi. 12 internet sitesi hacklendi ve farklı Facebook hesaplarına 416 kötü niyetli girişim gerçekleştirildi.

Dünyada 925 iPhone 4S modeli satılırken 85 de iPad modeli satıldı. Dünya çapında satılan Xbox 360 konsolu sayısı 11, Amazon'un tableti Kindle Fire sayısı 18. İnsanlar tarafından 38 ton elektronik atık üretildi.

4000 adet USB cihazı, 2500 mürekkep kartuşu satıldı. Sosyal lokasyon paylaşım uygulaması FourSquare ile 2100 check-in yapıldı. Google'ın gelirine 75000$ eklendi. 2 milyon insan porno video izledi.

Anlık mesajlaşma yazılımları ile 1.1 milyon sohbet gerçekleştirildi. 103 BlackBerry cihazı satılırken FarmVille'de 1100 tarla parçası ekildi.

PayPal 219000$'lık para aktarımı gerçekleştirirken, 10000$ ise PayPal mobil uygulamaları ile aktarıldı. Açık artırma sitesi eBay üzerinde 950 sipariş verilirken, 180 sipariş de eBay mobil uygulamaları üzerinden verildi.

Çevrimiçi film kiralama servisi Redbox üzerinden 1400 film diski kiralandı.

Ölçüm içine dahil edilmeyen belki de yüzlerce kriter bulunuyor. Ancak gerçek şu ki ilerleyen yıllarda bu ölçülen rakamlar belki de saniyeler içerisinde gerçekleşiyor olacak.

23 Aralık 2011 Cuma

Android için Firefox 9 yeniliklerle yayınlandı

 
Masaüstü platformlar için Firefox internet tarayıcısının 9. sürümünü yayınlayan Mozilla, mobil platformlar için de ara vermeden mobil sürümünü indirmeye sundu.

Android için Firefox 9 pek çok yeniliğin yanında tabletler için de optimize edilmiş bir arayüz sunuyor. Sekmeler ve ekran görünümü yüksek çözünürlük için elden geçirildi ve artık internette gezinme daha segizel hale geldi.

Dikey tam ekran gezinti özelliği sayesinde ekranı dik tuttuğunuzda da tam ekran internette sörf yapabiliyorsunuz. Sekmeler sol üst menüde toplanıyor ve ihtiyacınız olmadığında kendisini gizliyor. Yatay görünümde de yine sol kenarda sekmelere ulaşabilmek mümkün.

Sağ üst köşeye yerleştirilen Hareket Çubuğu menüsü Firefox ayarlar, Eklentiler, İndirilenler ve daha pek çok bölümü içerisinde barındırıyor. Ayrıca ileri, geri ve sık kullanılanlar butonları da buraya yerleştirildi.

HTML5 kamera erişimi için girdi etiketi sayesinde geliştiriciler web sitesi veya uygulama geliştirirken Firefox’u terketmeden fotoğraf çekebilir, barkod tarayabilir.

HTML5 form doldurucu API ile kod veya kütüphane gerektirmeden internet üzerindeki formları kolayca doldurabilirsiniz. Android için Firefox 9, masaüstü sistemler için geliştirilen Firefoz ile aynı işleme motorunu kullanıyor.

Masaüstü sürümler için olmazsa olmazlardan birisi olan eklentiler Android sürümünde de karşımıza çıkıyor. 160’dan fazla Firefox eklentisi hali hazırda kullanıcıları bekliyor. Android için Firefox 9, Android Market’ten indirilebiliyor...

22 Aralık 2011 Perşembe

ComScore'dan 2011 yılı sosyal ağ raporu

 
Hayatımızda her geçen gün daha fazla yer edinen ve internet kullanımının neredeyse beşte birine hakim olan sosyal ağlara erişim analiz firması comScore tarafından 2011 yılı baz alınarak istatistiğe döküldü. Yıl bazında büyük bir artış beklenen sosyal ağlar beklentilerin de üzerinde bir seviyeye çıktı.

Rapora göre internette çevrimiçi olarak geçirilen her 5 dakikanın 1 dakikası sosyal ağlara harcanıyor. Facebook, dünyada internet kullanan nüfus olarak gösterilen 1.2 milyar kullanıcının yüzde 82'sini bünyesinde barındırıyor. Rapora dahil edilen 43 ülkeden 41'inde Facebook benimsenme oranı yüzde 85 ve üzerinde.

Çevrimiçi nüfusun sosyal ağ kullanma oranına göre ise İngiltere, İspanya, ABD yüzde 98 ile ilk sıradaki grubu oluşturuyor. Brezilya yüzde 97 ile ikinci grupta tek ülke olurken Türkiye yüzde 96 ile üçüncü gruptaki ülkeler arasında yer alıyor.

Latin Amerika kıtasında insanlar aylık çevrimiçi zamanlarının yüzde 28'ini veya 7.6 saatini sosyal ağlara ayırıyor. Bu oran Asya'da yüzde 11 veya 3 saat. En sosyal ülke Filipinler. İnsanlar aylık çevrimiçi zamanlarının yüzde 43'ünü veya 8.7 saatini sosyal ağlara ayırıyor.

Bir kişinin sosyal ağlara ortalama harcadığı süreye göre sıralamada ise İsrail 11.1 saat, Arjantin 10.7 saat, Rusya 10.4 saat, Türkiye 10.2 saat şeklinde.

Dünya çevrimiçi nüfusu, internet başında geçen zamanının yüzde 55'ini Facebook'a ayırıyor. Farklı sosyal ağlarda geçen her 4 dakikadan 3'ü veya her 7. dakika Facebook'a ayrılıyor. Bu da günde yaklaşık 4 saat ediyor.

Facebook özellikle Kuzey Amerika ve Batı Avrupa bölgesinde kullanıcı kazanamıyor. Bu bölgelerde Twitter gibi rakipler oldukça hızlı büyüyor. Brezilya, Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde Facebook daha hızlı yeni kullanıcı kazanıyor.

Twitter geçen yıla oranla yüzde 59 büyüyerek aylık 160 milyon tekil ziyaretçiye ulaştı. LinkedIn ise yüzde 55 büyümeyle 100 milyon tekil ziyaretçiye ulaştı. Tumblr yüzde 172 büyümeyle 40 milyon, Çinli Sina Weibo da yine 40 milyona yakın tekil aylık ziyaretçiye ulaştı.

Facebook ve Twitter nüfusunun yüzde 80'i ABD dışından geliyor. Google+ ise 65 milyon kullanıcı sayısını geçti. Kadınlar erkeklere göre daha aktif olarak sosyal ağları kullanıyor.

2011 yılında en çok tweet gönderilen 5 olay ise MTV Müzik Ödülleri, Troy Davis'in idamı, Bayanlar FIFA Düna Kupası, Brezilya'nın Copa America'dan elenmesi ve Steve Jobs'un istifası olarak sıralandı.

Mobil sosyal ağ kullanımı büyümeye devam etse de yine de azınlıkta kalıyor. Batı ülkelerinde kullanıcıların üçte biri ayda bir kez mobil cihazlarından sosyal ağlara erişiyor. 55 yaş üstü grup sosyal ağları en hızlı benimseyen grup.

comScore yetkilileri rakamları beklentilerinin de üzerinde olduğunu belirtiyor ve sosyal ağlar için altın çağın başladığına inanıyor. Raporun tamamıne erişmek isteyenler kaynaktaki linki kullanabilir.
Kaynak : https://docs.google.com/open?id=0B3jVau4uRENfNjU4M2RmNmQtMzBlOS00ZWM2LTk2ZWMtMzdhMGNhZDc1Nzkz

21 Aralık 2011 Çarşamba

New York Times: Apple ve Google giyilebilir cihazların prototipi üzerinde çalışıyor


İnsanların devamlı sabit bir durumda kendi cihazlarıyla çalışmasından kurtarmak için ortaya çıkan taşınabilirlik kavramı yerini giyilebilirlik kavramına bırakmak üzere. New York Times gazetesinde yayınlanan bir makalede Apple'ın televizyonlardan sonra şimdi de giyilebilir prototipler üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Sadece Apple değil arama motoru devi Google da aynı konu üzerine yoğunlaşmış durumda.

Firmanın planlarına yakın kaynakların verdiği bilgiye göre Apple içerisinde küçük bir ekip bazı giyilebilir cihazları konseptleştiriyor ve prototipler üzerinde çalışıyor. Bu prototipler iPhone'a bilgileri aktardığı gibi iPod türü cihazlardan da takip edilmesi mümkün oluyor. Tabi bu tarz piyasada satılan giyilebilir fitness takip cihazları da mevcut. Ancak Apple, Wimm Labs benzeri cihazların peşinde.

Bir yıl önce Apple giyilebilir bilgisayar uzmanı Richard de Vaul'u geçici olarak bünyesine katmıştı. Vaul'un baş tasarımcı Jonathan Ive ile birlikte giyilebilir ürün prototipleri hazırladığı belirtiliyor.

Apple'ın bu girişimi ile ilgili pek çok kaynaktan iddialar geliyor. DigiTimes ve 9to5Macsiteleri iPod nano modelinin 2012 yılında kavisli ekran tasarımına kavuşacağını ve sesli asistan Siri desteğini de arkasına alacağını belirtmişti. Ancak boyutuna göre Siri yazılımını kaldırması zor görünüyor.
Samsung'un da 2012 yılı için kavisli AMOLED ekran ürünlerine yöneleceği biliniyor.Bunların bazılarının giyilebilir olma ihtimali de mevcut. CES 2012 fuarında da iki ilgili ürünle tanıtım yapacağı belirtiliyor. Kavisli ekran teknolojisi pek çok cihaz üreticisi tarafından da destek görüyor. Ancak Apple'ın giyilebilir prototipler üzerinde çalışıyor olması kesinlikle piyasaya sürüleceği anlamına da gelmiyor....

20 Aralık 2011 Salı

LightPad ile akıllı telefonunuza notebook docku geliyor

 
Kullandığını akıllı telefonu bir notebook modeline dönüştüren dock ünitesini ilk kez Motorola Atrix modeli ile görmüştü. QP Optoelectronics firması bu imkanı tüm akıllı telefon sahiplerine getirmek için kolları sıvadı..

LightPad adlı sistem henüz patent kabul aşamasında. Sistem akıllı telefonunuz için 11 inçlik yüksek kontrastlı bir görüntü sunarken, 60 inç boyutuna kadar duvara yansıtma ve tam QWERTY klavye de beraberinde geliyor.

LightPad docku içerisinde bir adet pico projeksiyon cihazı bulunuyor. Projeksiyon cihazı önüne konan bir folyo üzerine 11 inç yüksek kontrastlı görüntüler yansıtırken daha geniş bir alana çevrildiğinde 60 inçe kadar görüntüyü yansıtabiliyor.

Dock, mobil HD veya HDMI bağlantısı olan tüm akıllı telefonlara uygun. 2012 yılında piyasaya ilk olarak sürülecek model için 854 x 480 piksel çözünürlük, 540 nit parlaklık, 2.5W enerji tüketimi, 18 ansilümen ışık gücü, 5 saat kullanım süresi, 550gr ağırlık özellikleri belirtiliyor.

2013 yılında satışa sunulması beklenen model için 540 nit parlaklık, 1.5W enerji tüketimi, 50 ansilümen ışık gücü, 1280 x 720 çözünürlük, 7 saat kullanım ömrü, 350gr ağırlık şeklinde özellikler belirlenmiş.

QP Optoelectronics firması dijital ışık işleyici - DLP tabanlı mikro ekran için Texas Instruments üretimi bir çözüm kullanmış. Fiyat henüz belli değil ve CES 2012 fuarında ayrıntılı bir tanıtım ziyaretçileri bekliyor olacak.

19 Aralık 2011 Pazartesi

Sony, kağıttan enerji üretme peşinde

 
Günlük hayatta kullanılan enerji kaynaklarının tükeniyor olması veya erişiminin zorlaşıyor olması bilimadamlarını farklı alternatif enerji üretme metotları üzerinde çalışmaya zorluyor. Pek çok firma alternatif enerji araştırmaları için dev bütçeler ayırmış durumda.

Japon elektronik devi Sony kendi bünyesinde kurduğu Bio Battery programı ile bir süredir glukoz tabanlı bataryalardan elektrik enerjisi üretmeye çalışıyor. Tokyo'daki Eco-Products 2011 fuarında tanıttığı yeni projesi ise kağıttan enerji üretmeyi sağlıyor.

Sony'nin öğrencilerle beraber geliştirdiği projede selülaz adı verilen bitkisel enzim ve su karışımı bir çözelti içerisinde bir süre çalkalanan ve bekletilen kağıt veya kartondan küçük bir fanı çalıştıracak kadar enerji elde edilebiliyor.

Proje termitlerin ağaçları yerken enerji elde etmeleriyle aynı mantığa dayanıyor. Islanmış kağıttan enzimler yoluyla glükoz ayrıştırılıyor ve daha sonra minik bir enerji ortaya çıkıyor. Proje Sony'nin glükozdan enerji üretme çalışmalarının bir parçası olacak.

Projenin diğer bir örneğinde de bir Noel kartına entegre edilen şeker bataryasının meyve suyu eklendiğinde kartın üzerindeki müzik düzeneğini çalıştırması sergilendi.

Proje gelecek için büyük bir potansiyel vaad ediyor ancak şimdilik bir MP3 çalara enerji verecek kadar üretim yapsa da standart pillerin yerini alması için önünde uzun bir yol var.

18 Aralık 2011 Pazar

Bilim adamlarının ürettiği jel yepyeni bir deri oluşturabiliyor



İnsan derisinde belirli sebepler sonucunda oluşan derin yaralar bir süre sonra kapansa bile bir takım izleri arkasında bırakır. Yeni bir deri nakletmek için yeni kan damarları gereklidir çünkü kan akışının olmadığı bir deri canlı kalamaz. Doku mühendisliği biliminin son yıllarda çözmeye çalıştığı bu büyük problem bir jel yardımıyla çözülmek üzere.

Johns Hopkins üniversitesi bilim adamları özellikle yanık nedeniyle hasar görmüş deriye uyguladıkları yeni bir cerrahi jel ile deriyi ve ilişkili kan damarlarını yeniden inşa etmeyi başardılar.

Su tabanlı polimerden üretilen özel tasarımlı hidrojel metodu içerisinde geçici kan plazması görevi görebilen dekstran, bir şeker çeşidi ve polietilen glikol barındırıyor. Bu karışım günümüz antifrizlerinde sıkça kullanılıyor.

Geçtiğimiz yıl Rice Üniversitesi bilimadamları benzer bir jel kullandıklarında trombosit gibi büyümeyi etkileyen faktörleri de ekleyerek yapay kan damarlarının büyümesini sağlamışlardır. Ancak bu yeni jel bu tür katkılara ihtiyaç bırakmıyor ve fiziksel yapısı büyümeyi sağlıyor. Bilim adamları bu gelişmeyi net bir biçimde açıklayamıyor.

Üretilen bu yeni jel yanık yaralarının tedavisinde diğer iyileştirme prosedürlerinden daha etkili ve enfeksiyonlara karşı daha üstün bir koruma sağlıyor.

Jel ilk olarak fareler üzerinde denendi. 3. dereceden bir yanık geçirmiş deri tamamen kaldırıldı ve merkezi bu jel ile kaplandı. Diğer bir yaraya da insanlardaki yanıkların tedavisinde kullanılan inek kalojeni sürüldü. 3 haftalık bir süre sonunda jel sürülen bölgedeki deri tamamen yeni bir dermal deri geliştirdi ve kan damarları büyüyerek jeli doldurdu. Diğer bölge ise aynı seviyeyi yakalayamadı.

Bilimadamları bu jelin büyük bir keşif olduğunu ve ileri seviyedeki dermal tedavilerinde tek başına bir çözüm olabileceğini belirtiyor. Jelin aynı zamanda kemik iliği hücreleri için de kullanılabilması düşünülüyor.
Powered By Blogger

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar