<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>









9 Nisan 2012 Pazartesi

Galaxy S III heyecanı!


Samsung'dan sızan bu etkinlik afişinde hem Galaxy S III göründü, hem de çıkış tarihi ortaya çıktı!

Son zamanlarda hemen her gün hakkında bir şeyler duyduğumuz Samsung'un yeni amiral gemisi olmaya hazırlanan Galaxy S III için sonunda çıkış tarihi, resmi olmasa da belli oldu.
Sızan bir Samsung etkinlik afişine göre Samsung Galaxy S III'ün çıkış tarihi Mayıs olarak lanse edildi. Etkinlik birçok farklı Kore tabanlı internet sitesi üzerinden yayıldı ve kullanılan etkinlik afişinde net bir şekilde bu yeni ve merakla beklenen akıllı telefonun 22 Mayıs günü Londra'da tanıtılacağı belirtildi.
Afiş üzerinde bulunan genel bilgilerden daha çok dikkat çekense, kullanılan zarif, ince ve açık metal renginde gözler önüne serilen muhtemel Galaxy S III görseli oldu.
Bu yeni cihazdan beklenen en önemli özellikler arasındaysa hızlı, canlı ve ince bir tarsıma sahip olması bulunuyor. Pek tabi göz alıcı bir ekran ve an itibariyle kullanılandan çok daha iyi bir işlemci de beklenen diğer özellikler arasında.
Kore'de bulunan DDaily'e göreyse Galaxy S III 4.65 inç'lik Super AMOLED Plus ekrana sahip olacak ve 720 X 1280 gibi yüksek bir çözünürlük sunacak. AsiaE'nin yayınladığı habere göreyse bu yeni cihaz aynı zamanda dört çekirdekli bir işlemci kullanacak ve LTE ile donatılacak.
Ekinlik davetinin Samsung'dan sızdığı kuvvetle muhtemel ama 22 Mayıs günü gelmeden de kesin bir şey söylemek imkansız.

8 Nisan 2012 Pazar

İnternet bağımlılığı ulusal tehdit haline geldi!




Bilim insanları internet bağımlılığının çocuk ve gençlerde uyuşturucu ve kumar bağımlılığı kadar tehlikeli hale geldiğini belirtti. 

İnternetin sosyal etkilerini araştırmak amacıyla kurulan Meclis İnternet Komisyonu’na Dr. Ömer Şenormancı ve Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nden Doç. Dr. Tuncer Okay’ın yaptığı sunumlar, internet bağımlılığı “profilini” ortaya koydu. Şenormancı sunumunda, internet bağımlısı bir kişinin gösterdiği fiziksel sıkıntıları, “Özbakımazalması, göz kuruması, sırt ve bel ağrısı, hareket azlığına bağlı kilo alımı, uyku ve yemek düzeninde bozukluk” şeklinde sıraladı.
KLAVYE SESİ MUTLU EDİYOR
Doç. Dr. Tuncer Okay’ın sunumunda ise, bağımlılık belirtileri, “İnternet kullanma süresinin giderek fazlalaşması ve uykusuzluk, evlilik problemleri ve işe geç kalma” şeklinde sıralanıyor. Bağımlı kişide, “İnternete bağlanma sesi ve klavye sesi”, olumlu duygulara neden oluyor.Kişi, internet dışında kendisini “değersiz” hissediyor, yanı sıra “Madde ve kumar oynamamdan iyidir, sadece bir kez daha girmemsorun yaratmaz, ben internet bağımlısı değilim” düşüncelerini tekrarlıyor.
SİGARA KULLANIMINI ARTIRIYOR
İnternette daha fazla kalmak için uyumayan bağımlı, uyku sorununu çözmek için ise kahve, kola ve sigara kullanımını artırıyor. Ayrıca “pornografi bağımlılarının” günlük hayatlarında “cinsel isteksizlik” görülüyor. Bu arada, Türkiye’de işsizlik ve internet kafelerin yaygınlaşmasının çocuklar ve gençler arasında internet bağımlılığını artırdığına dikkat çekiliyor.
ALKOL BAĞIMLISIYLA AYNI TEDAVİ
İnternet bağımlılığı tedavisinde, madde ve alkol bağımlılarına yönelik tedavi uygulanıyor. ABD, Çin, Güney Kore ve Tayvan, internet bağımlılığını ulusal sorun olarak tanımlarken, internet bağımlılığı tedavi kliniklerindeki artış dikkat çekiyor. Sadece Güney Kore'de 140'ın üzerinde klinik bulunuyor. İnternet bağımlılığının yaygınlığının yüzde 1.5-8.2 oranları arasında değiştiği bildiriliyor.
Aileler de fark etmiyor
İnternet bağımlıları genellikle durumlarının farkında olmuyor. Madde bağımlılığında ve kumar alışkanlığında aile durumu fark edip tepki koyarken, internet bağımlılığın da kişi ile birlikte aile ve yakınları da sorunu fark etmiyor. Çocuklar ve gençlerde genellikle anne sorunu algılıyor ancak baba aynı tepkiyi göstermediği için müdahale süreci gecikiyor.
Saatleri kaydırın önerisi
İnternette daha fazla kalmak için uyumayan bağımlı, uyku sorununu çözmek için ise kahve, kola ve sigara kullanımını artırıyor. Uzun süre yerinden kalkmayan kişide "kızgınlık ve huzursuzluk" görülüyor.
Uzmanlar, internet bağımlılığını azaltmak için "zıt saatlere kaydırma" yöntemini öneriyor. Sabah internete giriş yapılıyorsa "duşa girme ve kahvaltı etme", daha çok akşam giriş yapılıyorsa, "eve gelişi geciktirme", internete girişten sonra ise, "yarım saatte bir mola verme" öneriliyor.

'Google'ın gözlüğü tüketiciyi aldatıyor'!



Google, bilim-kurgu filmlerinden fırlama Project Glass'ı iki gün önce tanıttığında, teknoloji dünyası geleceğin fütürist dünyasına bir bakış atmış oldu.

Gözlüğün tanıtım videosu izleyen herkesi heyecanlandırdı ancak, analistler Google’ın aldatıcı bir reklamla kendisini aşan bir ürün tanıttığı görüşünde.

Google’ın yayımladığı fotoğraflarda gördüğümüz ve bulunduğunuz her yerde, her an bilgi erişimi sağlayan cihaz, aslında bir gözlük değil. Kullanıcının sağ  gözünü kapatan dikdörtgen bir cam parçası. Cam-gözlük, Recon Instruments'ın Ocak ayında tanıttığı ve kayak sporuyla uğraşanlar için ürettiği MOD Live gözlüğünün aksine, görüş alanının tamamında belirecek görüntü sunmuyor. Sadece sağ gözün görüş alanında belirecek küçük bilgi ikonları gösteriyor.
Analistler, fotoğraflardaki cihazın, tanıtım videosunda sunulan özelliklere sahip olabileceği konusunda şüpheli. Ayrıca, Google’ın en son teknoloji gözlüklerinde Recon tarzı bir yaklaşım mı seçeceği yoksa Project Glass ile yeni bir yaklaşım mı benimsediği konusunda soru işaretleri var.
TANITIM VİDEOSU ABARTILI”
Wired dergisi, Project Glass’ın detayı hakkında Google’dan bilgi istedi. Şirketten e-mail yoluyla gelen cevapta, “Project Glass hakkında ek bilgi sunulamayacağı” ifade edildi.
SithSense adlı giyilebilir bilgisayar sistemini geliştiren ekipte yer alan, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) Pranav Mistry, “Project Glass’ın sahip olduğu küçük ekran, tanıtım videosundaki tecrübeyi sağlayamaz” dedi.
Georgia Tech Üniversitesi’nden Blair MacIntyre ise “Bu çeşit bir tasarımla videodaki görüşü elde edemezsiniz. Küçük görüş alanı, çerçevenin gözün kenarında kalması, sunulmak istenen içerikle etkileşimi zorlaştırır. Yine de gözlüğün boyutu ve tasarımı iyi” ifadesini kullandı.
MIT araştırmacısı Mistry, tanıtım videosunun genel bir görüş vermeyi amaçladığını düşünüyor. MacIntyre ise Google’ın çıtayı biraz fazla yükseltmeye çalıştığı kanısında. Wired’a konuşan MacIntyre, “Google, hazırladığı sahte videosunda, sahip olduğu donanımın ulaşamayacağı, beklentilerin ve aldatıcı reklamcılığın üzerine çıkan bir seviye ortaya koydu” dedi.
ABD’li araştırmacı, “Beni video hakkında rahatsız eden detaylardan biri, kişinin baktığı yere veya manzaraya göre bilgi notlarının belirmesi... Google artırılmış gerçeklik mi yapmaya çalışıyor yoksa lokasyon temelli bilgilendirme mi? Google’ın yapmak istediğiyle insanların beklentileri ve fikirleri uyum göstermeyebilir” dedi.
EN AZ İKİ YILI VAR
Mistry, Google’ın Project Glass’ı satmaya karar vermesi halinde bile en az iki yıl bu ürünü piyasaya sunamayacağını öne sürdü. Bunun en büyük nedeni olarak mevcut mobil görüntü teknolojisini gösteren Mistry, “Baş üstünden görüntü alma cihazları 0.6 metrelik sabitlenmiş lens mesafesinden yararlanıyor... Gerçek artırılmış gerçeklik için, görüntünün dinamik olarak odaklanması gerekiyor. Bu da gözlüğe yerleştirilecek ek donanım gerektiriyor” dedi.
ŞEFFAF GÖRÜNTÜLEME
Georgia Tech Üniversitesi’nden MacIntyre ise kapalı alanlarda veya dışarıda, görünebilir katmanları mümkün kılacak şeffaf bir ekran yaratmanın çok zor olduğuna inanıyor. MacIntyre, “Büronuzdaki parlaklık ile açık alanlardaki parlaklık faklı olacağından görüntüyü bozabilir” dedi.
Kısaca, kapalı alanların ışığında rahatça şeffaf ekranda beliren görüntüler, dışarıya çıktığınız anda fark edilemeyebilir. MacIntyre, farklı ortamlardaki aydınlığa uyum sağlayacak bir ekran üretmenin kolay olmayacağını ve bunu sadece aydınlatma özelliğini geliştirerek elde edemeyeceklerini ifade etti.
Analistler, Google’ın sahip olduğu teknolojiyi göstermek için hazırladığı gözlüğün, videoda gösterilen özellikleri sağlayamaması halinde, şirketin kendi itibarını zora düşürecek bir ürün haline gelebileceğini belirtti.

7 Nisan 2012 Cumartesi

Nokia'dan bir bomba daha mı?



41 MP'lik kamerasıyla herkesi şaşırtan Nokia 808 PureView'dan sonra daha da "acayip" bir cep geliyor.
Nokia'nın 41MP kameralı cebi Nokia 808 PureView'i hatırlarsınız... Göz alıcı özelliklerine rağmen Sybmian Belle işletim sistemi kullandığı için ölü doğacağı düşünülüyordu. Fakat bugün ortaya çıkan slayt görüntülerinde, Windows Phone ile çalışacak büyük kamera sensörüne sahip, kavisli ekranlı bir akıllı cep ortaya çıktı.
IT168.com'un yayınladığı görsellerde, cihazın Lumia PureView olduğu görülebiliyor. Ayrıca cihazın özellikleri de slaytta yer alıyor: 4,3 inç kavisli HD ekran, "isimsiz" çift-çekirdekli işlemci ve Adreno 320 GPU. İsimsiz işlemcinin, Qualcomm Snapdragon S4 yada 1.7GHz'e yükseltilmiş Qualcomm MSM8960 Pro olması büyük ihtimal.
Tabii ki cihazın 41 MP'lik kamera sensörü Carl Zeiss lensine sahip ve saniyede 30 kare 1080p video kaydı yapabiliyor. Resimlerden de görülebileceği gibi, telefonun kamera sensörü tıpkı 808 PureView'inki gibi çok büyük.
Bu alışılmışın dışındaki tasarıma sahip telefonun, Windows Phone "Apollo" güncellemesiyle beraber gelmesi bekleniyor. Yani resmi açıklama için biraz daha beklememiz gerekecek.

Uzay gidecek ilk Türk!




Galatasaray Başkanı Ünal Aysal'ın eski eşi, oteller zinciri sahibi Ahu Aysal, uzaya gidecek ilk Türk olabilir. 
Hollandalı bir firmanın 2014 yılında hayata geçirmeye hazırladığı kısa uzay yolculuğu için Ahu Aysal, 95 bin dolar yatırarak ön kayıt yaptırdı.
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal’ın eski eşi oteller zinciri sahibi Ahu Aysal uzaya gidecek ilk türk olabilir. Hollandalı bir firmanın 2014 yılında hayata geçirmeye hazırlandığı kısa uzay yolculuğu programı için Ahu Aysal kayıt yaptırdı.

ÖN KAYIT 95 BİN DOLAR

Ön kayıt için 95 bin dolar yatıran Aysal, tüm dünyadan başvuru yapan ilk yüz kişi arasından kura çekecek. Kuraya göre uzaya çıkış sırası belli olacak olan Aysal yaklaşık 4 dakika boyunca yer çekimsiz ortamda bulunup, dünyaya bakacak. Birsaat sürecek yolculuğa Karayipler’deki bir adadan hareket edecek olan Aysal, hedefinin hep ileri olduğunu söyleyerek, ben bir gezginim. Gidip dönemem diye korkmuyorum. Burdan Taksim’e gidip de dönemeyebilirsiniz" diye konuştu.

UZAYA TAKSİSİ 2014 DE HAREKET EDECEK

Halen test dahi edilmeyen özel yapım bir uzay aracıyla Aysal’ın da aralarında bulunduğu turistleri uzaya taşımayı düşünen şirket, 2014 yılında ilk seferini gerçekleştirmeyi planlıyor. Yuri Gagarin’den bu yana 50 yıl boyunca yaklaşık 500 kişinin uzaya çıktığı belirten şirket yetkili Michiel Mol, amaçlarının bu sayıyı artırmak olduğunu söyledi. Şimdilik pilotla birlikte aracın içinde sadece bir yolcu olmasını tasarladıklarını belirten Mol," İki farklı biletimiz var.
Kişi başı 95 bin dolar. Bizimle uçacak ilk yüz kişiye kurucu astronot ünvanı veriyoruz. Tüm kurucalar arasında kura çelicek. İlk uçanı kurayla belirleyeceğiz. İlk yüz astronot arasında olmak istemezseniz, ’geleceğin astronotu olacağım’ diyorsanız 100 bin dolardan başlıyor. Yarısını peşin vermeniz gerekiyor" şeklinde konuştu. Bu yıl Ağustos ve Eylülaylarında ilk uçuş testlerini yapacaklarını belirten Mol, " 2013 yılında testlerimiz devam edecek. Ticari uçuşlara başlamadan önce en az 100 uçuşumuz olacak. 2014 yılında ticari uçuşlara başlayacağız" dedi.,

UZAYA ÇIKACAK İLK TÜRK OLMAYA ADAY
Uzay yolculuğunu gerçekleştirecek şirketin Türkiye’deki seyahat ajandasının Ceosu Ceylan Pirinçcioğlu, ilk Türk uzay yolcusunun kimliğini açıkladı. Pirinçcioğlu’nun ismini açıkladığı Ahu Aysal, kameraların karşısına geçti. Aysal, "Doğduğum günden beri hep hayata faydalı olmak için çalıştım. Ölene kadar çalışmaya hazırım. Otelimi bütün dünyada tanıttım. Kendimi elçi olarak görüyorum" diye konuştu. Aysal’ın da aralarında olacağı uzay turistleri kısa yolculuklarında dünyayı yuvarlak olarak göremeyecek. Atmosferi kıs süreliğine geçip 4 dakika içinde yeniden atmosfere dönecekaraçtakiler en fazla Güney Amerika kıtasının kuzeyini görebilecek.

6 Nisan 2012 Cuma

"Ucuz olsun" diyenlere...




Yeni laptop alırken bu 5 özelliğe dikkat edin!

Yeni bir laptop alırken ucuza kaçmayı düşünüyorsanız, bu haberimiz sizi vazgeçirtebilir...


Günümüzde fiyatı 1.000 liranın altında, birçok hesaplı laptop bulmak mümkün. Bu laptoplar, i3 işlemci, 4GB RAM ve 500GB sabit disk gibi modern özelliklere de sahip olabiliyorlar. Ancak en ucuz laptop'u almak yerine, öncelikle bazı özellikleri göz önünde bulundurmanızı tavsiye ediyoruz. Sadece biraz daha fazla ödeyerek daha verimli ve daha mutlu olmanız mümkün. İşte laptop alırken gözatmanız gereken 5 özellik.
1. Yüksek çözünürlüklü ekran: Bugünkü laptop'ların çoğu, genellikle yetersiz olan 1366x768 çözünürlüğüyle geliyorlar. Ancak örneğin internette dolaşırken dikey alanı önemi artıyor. Bir PC laptop satın alıyorsanız, en az 1600x900 çözünürlüğünde olmasına dikkat edin. Almayı düşündüğünüz laptop'un ekranı 15.6 inç veya daha büyükse, 1920x1080 çözünürlüğünü tercih edin.
2. SSD sürücüler: SSD ile geneleksel sabit disk arasında dev bir hız farkı bulunuyor. Photoshop'u açarken 17 saniye beklemek istemiyorsanız, web tarayıcınız ve Windows çok daha hızlı açılsın istiyorsanız, SSD'li bir laptop almayı düşünün.

3. Daha uzun pil ömrü: Laptop'unuzu sadece masanızın üstünde kullanmayacaksanız, pili 6 saat veya daha uzun dayanan laptop'lara göz atın. Bugün birçok laptop'un pili 3 veya 4 saatten fazla dayanmıyor ve işinizi bitirmenize izin vermiyor. Laptop'unuz, pil seçeneklerine sahipse, onu biraz ağırlaştırsa dahi daha yüksek kapasiteli pili tercih edebilirsiniz.
4. Daha güçlü işlemci: Bir laptop alırken onu muhtemelen 3 sene kullanmak isteyeceksinizdir. Günlük uygulamaları çalıştırırken yavaşlama gibi durumlarla karşılaşmak ise hoşunuza gitmeyecektir. Core i5 veya Core i7 işlemcili bir bilgisayar ile birkaç sene daha idare edebilirsiniz.
5. Ayrı grafik kartı: Entegre grafik çipi ile World of Warcraft'ı ortalama ayarlarda oynayabilirsiniz. Ancak ek bir ekran çipine sahipseniz, video ve fotoğraf düzenlemeuygulamalarında daha yüksek performans elde edebilir, yeni jenerasyon web uygulamalarında donanım hızlandırmasından daha çok faydalanabilirsiniz.

iPhone 5 geliyor!




Apple'ın uzun süredir beklenen telefonu iPhone 5'in Haziran ayında satışa sunulacağı iddia edildi.
iPhone ve iPad'lerin üretildiği Foxconn fabrikalarındaki bir çalışandan edinilen bilgiye göre iPhone 5'in Haziranayında satışa sunulması söz konusu.
Şirketin satışa sunacağı 6. iPhone olan cihazdan önce bilindiği üzere iPhone 3G, iPhone 3GS, iPhone 4 ve iPhone 4S kullanıcılara sunulmuştu.
iPhone 4S lansmanından önce tüm gözler iPhone 5'e çevrilmişti. Ancak Apple, birkaç yeni özellikle donattığı iPhone 4S ile büyük hayal kırıklığı yaratmış; buna rağmen sadece bir günde 1 milyon adet satmayı başarmıştı.
Yeni iPhone'da 3D kameranın yer alacağı iddia edilirken, cihazın daha ince ve hafif bir tasarıma sahip olması 
Powered By Blogger

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar