<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>









29 Mart 2012 Perşembe

Sonunda oyun da yaptılar!



BrowserQuest isimli bu HTML5 tarayıcı oyunu, kimsenin beklemediği bir yerden geliyor!
Aslında Mozilla ismi oyunlarla pek anılmaz. Fakat dün bu durum değişti. Firefox'un arkasındaki organizasyon, bugün tarayıcı tabanlı BrowserQuest oyununu yayınladı. BrowserQuest, Mozilla ve Little Workshop tarafından ortaklaşa bir çalışmayla meydana getirildi. Oyun, aslında bir yandan da JavaScriptleri kullanarak HTML5 tabanlı oyunların nasıl yapıldığını göstermek için hazırlandı.
Oynanışa gelecek olursak... Üstten görünüşlü 2B bir macera oyunu... Oyuncular eşya toplayabiliyor, dünyanın öbür ucuna seyahat edebiliyor, canavarlarla savaşabiliyor ve belirli görevleri yerine getiriyorlar. Aynı zamanda oyun, binlerce oyuncuyu bir arada oynatabilecek kapasiteye sahip.
Oyun, açık kaynaklı olduğu için, kaynak kodları GitHub.com sitesinden indirilebilir. WebSockets sunucu kodu da aynı şekilde indirilebilir durumda.
Mozilla, oyunun Firefox, Chrome ve Safari'de oynanabileceğini söylüyor (Internet Explorer'dan hiç söz etmiyor). Eğer WebSockets aktif edilirse Opera'da da oynanabiliyor. Ayrıca iOS bazlı iPhone, iPod ya da iPad'ler de ve Firefox çalıştıran Android tablet ve akılı telefonlarda da oynanabiliyor.
Elbette HTML5 tabanlı oyunlar çok yeni bir şey değil fakat işin içinde Mozilla olduğu zaman, durum ayrı bir önem kazanıyor.

GTA V ortaya çıkıyor!



GTA serisinin yeni oyunundan müthiş haberler var... İşte GTA V hakkında yeni detaylar...

İlk oyunundan itibaren farklı tarzıyla kitleleri kendine bağlayan Grand Theft Auto (GTA) serisinin beşinci oyunu hakkında, yapımcı firma Rockstar, ilk duyurunun ardından sessizliğe gömülmüştü. Şimdiyse detaylar ortaya çıkmaya başladı, heyecan da artmaya devam ediyor.
Bu seferki hikayenin baş kahramanı, tanıtım videosunda da daha önce gördüğümüz, İspanyol kökenli Albert De Silva. Kahramanımızın Kevin adında bir de oğlu var.
Yeni oyunun haritası, GTA IV'tekinden tam beş kat daha büyük. Bu büyük haritada daha rahat hareket edebilmek için artık kişisel jetlerimiz de olacak. Silahlara susturucu ve araçlara nitro gibi ek geliştirmeler eklenebilecek. Ayrıca silahlı kavgalar çok daha gerçekçi olacak; örneğin, hızlı bir arabanın içinde giderken hedef almak daha zor olacak.
Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi, oyunda da daha temkinli davranmak gerekecek. Çünkü halkın arasında rahatsız edici hareketler yapmak veya arabayla hız sınırını aşmak, polis tarafından 1 yıldızla aranmamız için yeterli sebepler olacak.
Çoklu oyuncu desteği ve oyunun çıkış tarihi

Artık polisler de daha donanımlı. Counter-Strike'dan bildiğimiz kurşun geçirmez kalkan ve flash bombaları, polislerin kullanacakları donanımlar arasında. Yani polisler, yeni oyunda bize daha güçlü direnecekler.
Özellikle İstanbullu'ların alışık olduğu, trafikteyken radyodan yol durumunu dinlemek ve mümkün mertebe boş yollardan gitmeye çalışmak artık GTA V'te de var. Farklı radyo istasyonlarında anlık trafik bilgileri sürekli olarak yayınlanacak.
Çoklu oyuncu modunda da ilginç detaylar var. 32 kişilik gangster grupları şehrin farklı bölgelerine hükmedebilecek. Mafya lideri, adamlarına farklı rütbeler ve görevler atayabilecek; böylece ekibini bir sonraki iş için hazır duruma getirebilecek. Bu işler ise basit hırsızlıklardan, askeri üs baskını gibi ağır görevlere kadar değişiklik gösterecek.
GTA V'in yayınlanma tarihi olarak Mayıs 2013 gösteriliyor fakat Rockstar'ın Haziran 2012'de yapılacak E3'e oynanabilir bir demo ile katılmayı planladığı da gelen bilgiler arasında.

28 Mart 2012 Çarşamba

Türk internet ekonomisi ne durumda?



G20 Ülkelerinde İnternet Ekonomisi isimli rapora göre Türk internet ekonomisi yıllık ortalama yüzde 17 oranında büyüyor.
    
Yönetim danışmanlığı firması The Boston Consulting Group (BCG) tarafından hazırlanan 4,2 Trilyon DolarlıkFırsat; G20 Ülkelerinde İnternet Ekonomisi isimli rapor, internetin küresel ve yerel etkileri konusunda şimdiyekadar yayınlanmış en geniş kapsamlı ve detaylı çalışma olma özelliğini taşıyor.
BCG raporuna göre, 2010 yılında G-20 ülkelerinde internet ekonomisinin toplam büyüklüğü 2,3 Trilyon Dolar ve bu rakam İtalya veya Brezilya ekonomilerinden daha büyük. BCG tahminlerine göre 2016 yılında dünyada 3 milyar internet kullanıcısı olacak ve G-20 ülkelerinde internet ekonomisinin toplam büyüklüğü 4,2 Trilyon Dolar'ı bulacak.
Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan BCG Türkiye Genel Müdürü ve Yönetici Ortağı Burak Tansan, Türk internet ekonomisinin yıllık ortalama %17 oranında büyüdüğünü belirtti. Türkiye’de internet ekonomisi üzerinden tüketiciler için doğan katma değerin, internet kullanımı için ödenen bedelin çok üstünde olduğunu belirten Tansan, Türk kullanıcıların interneti yoğun olarak sosyal medya, elektronik posta gönderimi, internet bankacılığı ve online alışveriş için kullandığını söyledi. BCG'ye göre, Türkiye'de internet kullanım alışkanlığının hızlı bir şekilde değişmesi, başta perakendecilik, bankacılık ve sigortacılık sektörleri olmak üzere, birçok sektördeki dinamiklerde önemli değişimleri beraberinde getirecek.
Raporda belirtilen Türkiye’de internet ve sosyal ağların kullanımı ile ilgili detaylar da oldukça dikkat çekici:
• Türkiye’de bugün yaklaşık 30 milyon internet kullanıcısı var.

• 16-74 yaş aralığındaki nüfusun yaklaşık %45’i internet kullanıyor ve bu oranın 2015 yılında yaklaşık %55’e ulaşması bekleniyor.

• İnterneti en çok kullananlar 18 – 24 ve 35 – 44 yaş aralığındakiler.

• İnternet kullanıcılarının %10’u cep telefonuna gelen kampanya kuponlarını değerlendiriyor.

• Kullanıcılıların %24’ü cep telefonuna gelen reklamlara tıklıyor ve %17’si cep telefonu aracılığı ile ödeme yapıyor.

• Türk internet kullanıcıları, internetten vazgeçmemek için çikolatadan (internet kullanıcılarının %66’sı), alkolden (internet kullanıcılarının % 74’ü), kahveden (internet kullanıcılarının % 65’i) ve hatta arabalarından (internet kullanıcılarının % 32’si) vazgeçebileceklerini belirtiyorlar.
• Arjantin’den sonra sosyal ağ kullanımı oranında dünyada 2. sırada yer alan Türkiye’de kullanıcıların %39’u iletişim, %22’si eğlence, %11’i iş, %9’u eğitim ve haber takibi, %4’ü yeni insanlarla tanışmak, %3’ü içerik paylaşmak için sosyal medyayı kullanıyorlar.
• Türk sosyal ağ kullanıcılarının %34’ü sosyal ağları yeni insanlar ile tanışmak için kullanırken, %58’i sosyal ağ içi link paylaşımı, %49’u sosyal ağ dışı link paylaşımı yapıyor, %38’i ise sosyal ağlara video yüklüyor.
Türkiye'de internetten araştırılarak alınan mal ve hizmetlerin değeri yılda 50 Milyar TL'yi geçiyor.
BCG raporuna göre, e-ticaret yolu ile internetten doğrudan alınan mal ve hizmetlerin değeri 2010 yılında yaklaşık 4 Milyar TL civarında. Ancak, bu rakam internetin gerçek etkisini göstermekten uzak çünkü internet kullanıcılarının %20’si alışveriş yapmadan önce fiyatları ve ürün özelliklerini internet kullanarak inceliyor. BCG'ye göre, bu etki de göz önünde bulundurulduğunda ortaya çıkan rakam internetin gerçek etkisini gösteriyor ve Türkiye'de internetten araştırılarak alınan mal ve hizmetlerin değeri yılda 50 Milyar TL'yi geçiyor.
BCG'ye göre, Türkiye'de reklam pastası içinde en hızlı büyüyen bölüm olan "online reklam" harcamalarının toplam reklam harcamaları içindeki payının da ciddi oranda artarak 2016 yılında %18'e ulaşması bekleniyor. Televizyon ve gazeteden sonra en çok reklam harcaması yapılan mecra olan internette 2016 yılında toplam 1,4 Milyar TL reklam harcaması yapılacağı öngörülüyor. Tansan'a göre, geçtiğimiz dönemde ağırlıklı olarak internet sitelerinde ilan verme yoluyla büyüyen online reklam pastası, bundan sonraki dönemde daha gelişmiş online reklam araçlarıyla büyümeye devam edecek.
İnterneti etkin kullanan şirketlerin performansı çok daha yüksek.
BCG tarafından 3 yıllık bir çalışma sonucunda hazırlanan 4.2 Trilyon Dolarlık Fırsat; G-20 Ülkelerinde İnternet Ekonomisi isimli rapor, 390’ı Türkiye’de bulunan ve dünya çapında toplam 5.600 KOBİ’yi kapsayan geniş kapsamlı araştırmanın sonuçlarını da içeriyor.
BCG raporunda, interneti satış/pazarlama, müşteri ve tedarikçi iletişimi için yüksek oranda kullanan Türk şirketlerinin son 3 yılda gelirlerini ortalama %17 oranında arttırmalarına rağmen, interneti daha az kullanan şirketlerin aynı dönemde gelirlerini sadece %11 oranında arttırabildiği belirtiliyor. İnterneti kullanmayan Türk şirketlerinin gelirlerinde ise gene aynı dönemde %8'lik bir düşüş gözlemleniyor. Bu noktadan yola çıkarak interneti sistematik ve etkin kullanan şirketlerin performansının belirgin olarak daha yüksek olduğunu söylemek mümkün.
İnternetin kendisine ait bir ekosisteminin olduğunun altını çizen Tansan, internetin yerelleşerek ülkelere özgü ekonomik, politik ve sosyal etkileri de yansıtmaya başladığını, dünyada artık internet ile birlikte büyümüş bir kuşak olduğunu ve bu jenerasyonun toplumların sosyal ve ticari eğilimlerini şekillendirebilecek bir gücesahip olduğunu sözlerine ekledi.

Tüm internet çökecek!



Anonymous interneti çökertecek!

31 Mart'ta web tarayıcınızı açtığınızda boş bir sayfa ile karşılaşırsanız, hiç şaşırmayın!


Hacker topluluğu Anonymous'un üyesi olduğu düşünülen bir grup hacker, bu kez bütün interneti çökertmeyi planlıyor.
31 Mart'ta "Operation Blackout" adı altında gerçekleştirilmesi planlalan eylem, grup tarafından Pastebin tarafından yayınlandı. Grup, bu amacına DNS dizinindeki 13 siteyi indirerek ulaşmayı planlıyor. Anonymous'un açıklamasına göre saldırının amacı, SOPA'ya güçlü bir mesaj vermek. Saldırı eğer başarıya ulaşırsa herkesi etkileyebilir ancak grup, amaçlarının bu olmadığını söylüyor.
Anonymous, bu saldırıyı DNS dizinlerine bir DDoS (hizmeti engelleme) saldırısı yaparak yerine getirmeyi düşünüyor. DNS sunucuları, kısaca domain isimlerini IP adreslerine çevirmekte kullanılıyor. Dolayısıyla DNS sistemi çalışmadığında, IP adresleri birçok kullanıcı tarafından bilinmediğinden herhangi bir web sitesine ulaşılamıyor ve web siteleri çökmüş gibi görünüyor.
Bu mesajın gerçek Anonymous'dan mı geldiğini, yoksa bir grup hacker'ın ortaya attığı bir iddiadan mı ibaret olduğunu şimdilik kestirmek zor. Ancak Anonymous bu saldırıyı başarıyla gerine getirirse, bunu hepimizin hissedeceği kesin.

27 Mart 2012 Salı

Netbook öldü, yaşasın Ultrabook!



İnternet, sosyal ağlar ve uygulamalar ile tablet bilgisayarlar Netbook'ları piyasadan sildi. Vitrine 1000-1500 $ arasında satılan Ultrabook serisi dizüstüler çıkıyor.
Dizüstü bilgisayarlardan daha hafif, daha kolay taşınabilen Netbook'lar ilk çıktığında performans olarak bekleneni veremese de basit internet ve ofis işlemleri için tatmin ediciydi. İnternet ve sosyal ağlar yaşam tarzı haline gelince tabletler netbookların pabucunu dama attı. Tabletlerin yükselişinde en büyük zararı netbooklar gördü. Satışları düştü.

Tablet piyasasına güçlü giriş yapamayan Intel, azalan pazar payını kurtaracak formülü Ultrabook'larda bulmaya çalışıyor. Tablet kadar hafif ama dizüstü bilgisayar kadar performanslı ve pil ömrü uzun bir cihaz ancak tüketiciye cazip geliyordu. Türkiye'de 1000 dolar ile bin 500 dolar aralığında satılacak olan Ultrabook serisi yaza doğru yerel markalarında rekabete katılmasıyla ucuzlaması bekleniyor. Acer, ASUS, HP, Lenovo, LG, Toshiba ve Samsung'un da aralarında bulunduğu birçok şirket yeni Ultrabook modellerini sergiliyor. İnce ve şık tasarımlarıyla gerçek bilişim deneyimi sunan yeni Ultrabook kategorisi ile sektöre kişisel bilgisayarın yeniden keşfedilmesinde liderlik ediyor. 4 ay önce pazara sunulan Ultrabook'lar tüketicilerden büyük ilgi gördü ve ekosistemin geniş desteğini aldı.

BAHARDA YENİ İŞLEMCİ

Acer, ASUS, HP, Lenovo, LG, Samsung ve Toshiba gibi şirketler tarafından sadece 8 ayda pazara 15 Ultrabook sunuldu. 2012 yılında 75 modelin kullanıcıyla buluşması bekleniyor. "Ivy Bridge" kod adlı 3. nesil Intel Core işlemciler Ultrabook kategorisinde yazdan itibaren kullanılacak. Ultrabook'lar Microsoft Windows 8 ile birleşerek daha güçlü oyuncu olmayı hedefliyor. Yani Intel, Microsoft ile elele vererek kazanmaya hazırlanıyor. SSD depolama aracı olarak öngörülüyor. Samsung bunun dışında hibrid tercih yaparak kapasiteyi öne çıkarmaya çalışıyor.

ULTRABOOK'U NASIL TANIRSINIZ?

Intel hafiflik ve inceliği destekleyecek yeni işlemci serisini Ultrabook adını verdiği platformlarla desteklemeye başlıyor. Intel ilk kez sadece platformu değil sistemin fiziki detaylarını da tanımlıyor. 13 ve 14 inç ekran boyutuna sahip Ultrabookların kalınlığı 18 ve 21 milimetreyi geçmemesi gerekiyor. Pil süresi 5 saatin altında olmaması uzun süreli kullanım için önem taşıyor. Ağırlığın ise 1.5 kiloyu aşmaması sürekli mobil kullananlar için en önemli detaylardan biri. Yine uyku modundaki bir Ultrabookun 7 saniyede açılması öngörülmüş. Ultrabook'larda sabit disk tercih edilmiyor.

APPLE MACBOOK AİR

Apple tablet devriminin kapısını iPad ile aralarken MacBook Air serisiyle Ultrabook ürününe de öncülük yaptı. Intel ve Microsof işbirliğinin hızlı açılma, hafiflik ve sessiz çalışma ihtiyaçlarına daha önce odaklandı. Sadece fan sesini ortadan kaldırmak için Apple büyük risk aldı.11 ve 13 inç iki modele sahip Air serisi oldukça sessiz çalışırken SSD disklerle depolama olanağı sunuyor. Apple iCloud servisi de depolama alanı kısıtlı bu tür mobil cihazlara fazladan yedekleme ve saklama olanağı sunuyor.

LENOVO THİNKPAD T430

Lenovo'nun ilk kez CES 2012'de görücüye çıkardığı bir diğer ürün ThinkPad T430u Ultrabook. Bu yılın en çok beklenen ürünleri listesinde ilk sıralarda yer alan ultrabook geçtiğimiz aylarda Lenovo'nun daha eknomik serisi olan IdeaPad'in gamında yer almıştı. ThinkPad ailesine de ThinkPad T430u Ultrabook geliyor.

TOSHİBA PORTEGE Z830


Toshiba Z830 serisi hem iş hem de eğlence için gereken performansı sağlamanın yanında daha uzun pil ömrü için geliştirilmiş güç yönetim sistemi bulunuyor. Toshiba bu uzun ömrü sürekli sunmak için prizmatik pil tasarımı ile pil ömrünün kısa sürede azalmasının önüne geçiyor. Ultrabook cihazları 128GB solid state sürücü ile bal peteği dokusuyla 76 santimdeki masadan düşse bile sağlamlığı ve etkin enerji tasarrufu sayesinde kullanıcıyı koruyor. Sınıfında bulunmayan en önemli farkı da klavyesindeki aydınlatma karanlıkta gözünüzü yormuyor.

ASUS ZENBOOK

İnceliği, metalik dış kaplaması ve kıvrımlı hatları ile dikkat çeken ASUS'un Ultrabook'u ZenBook farklı renkleri ile kendi içinde alternatif oluşturmaya devam ediyor. ZenBook, uyku modundan 2 saniyede çalışır duruma gelirken, 65 güne varan bekleme süresi ile şaşırtıcı görünüyor.

SAMSUNG 5 SERİSİ ULTRABOOK

Samsung 5 serisi Ultrabook'larla tüketicinin karşısına agresif fiyatlarla çıkıyor. Nisan ayında piyasaya çıkacak 5 serisinin en önemli farkı hibrid depolama kapasitesi. 13 inç modelde 500 GB, 14 inç modelde 1000 GB sabit diskli depolama olanağı sunuluyor. 16 GB SSD ise sistemin hızlı açılması gibi eksiklerini tamamlıyor. Ancak pil süresi konusunda dezavantaja da razı olmak gerekiyor. Samsung 9 serisi ile de farklı bir ürün sunuyor.

Bilim adamlarından 2020 uyarısı!



Aşırı soğuklar dünyayı dondururken, önümüzdeki 15 yılın güneş faaliyeti nedeniyle daha da soğuk geçmesi bekleniyor.
İngiliz Meteoroloji Dairesi ile East Anglia Üniversitesi'nin yayımladığı ortak araştırmaya göre, küresel ısınmanın yerini artık ''mini buzul çağı'' alıyor.

30 bin ayrı meteoroloji ölçüm istasyonundan gelen verilere dayanarak gerçekleştirilen çalışmada, dünyada hava sıcaklıklarının yükselmesinin, 1998 yılında durduğu bulgusuna ulaşıldı. Veriler, önümüzdeki 15 yılın güneş faaliyeti nedeniyle daha da soğuk geçeceğini ortaya koyuyor.
Bilim adamlarından 2020 uyarısı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yayımladığı ''Çevre ve Şehir'' dergisinde yayımlanan makaleye göre, çalışmayı gerçekleştiren bilim adamları, güneşin faaliyetlerinde olağan dışı bir yavaşlama tespit ettiklerini ve bu durumun on yıllarca sürebileceğini açıkladı.
Bilim adamları, güneşin üzerindeki lekelerde belirgin bir azalma ve kutuplarına yakın bölgelerdeki faaliyetlerinde yavaşlama gözlemlediklerini belirterek, ''Bunlar yıldızımızın uzun bir sükunet dönemine girdiğinin işaretleri. 2020 yılında gerçekleşmesi beklenen bir sonraki güneş döngüsü daha geç yaşanabilir'' uyarısında bulundu.
Araştırmada dikkat çekilen başka bir konu da sera gazı emisyonlarının dünyada yarattığı tehlike. Buna göre, tropik ormanlarının iklim değişikliği nedeniyle kuraklığa uğraması, artan sera gazı emisyonlarının buzulları eritmesinden daha çok risk taşıyor.

26 Mart 2012 Pazartesi

Brezilya'da RFID yongası entegre giysiler ile öğrencilerin takip edilmesi amaçlanıyor




Gündelik hayatımızda pek çok hizmet için vazgeçilmez bir öneme sahip RFID teknolojileri Brezilya'da farklı bir amaç için kullanılmaya başlıyor.

Associated Press tarafından verilen bilgilere göre ilköğretim okulu öğrencilerinin önlüklerine eklenecek RFID yongaları ile izleme yapılması, bu sayede okuldan kaçtıklarında velilerine anında bilgi yollanması amaçlanıyor.

Vitoria da Conquista şehri eğitim sekreteri Coriolano Moraes, 213 okuldaki 25 000 öğrenciye hali hazırda sistemin uygulandığını ve takip işlemlerinin başladığını belirtti. 2013 yılnda 14 yaşına kadar olan 43 000 öğrenci bu programa dahil edilecek.

RFID yongası entegreli akıllı önlükler öğrenci okula girdiği anda bağlı olduğu bilgisayara bilgi gönderiyor ve ailesine de bir bilgilendirme mesajı gidiyor. Öğrenci okula geç kaldığında, hiç gelmediğinde veya geç kaldığında yine ailesi bilgilendiriliyor. Hafta bitiminde öğrencinin ne kadar geç kaldığı veya gelmediği de rapor halinde yine velilere iletiliyor.

Şehir yönetimi ilk etapta 670 000$'lık bir bütçe ayırdı. Kullanılan yongalar evcil hayvanlar için geliştirilmiş sistemlere oldukça benziyor, yıkanabiliyor ve ütülenebiliyor. Büyük ilgi gören sistem için Brezilya'nın diğer şehirlerinden de talepler gelmeye başlamış.

Pratikte işe yarayacak bir sistem gibi görünse de hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ve bunun henüz ilkokul düzeyindeki çocuklarda başlamış olması tartışmalara sebep olabilir.  
Powered By Blogger

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar