<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>









20 Şubat 2012 Pazartesi

TÜRK BİLİM ADAMININ BAŞARISI

ABD’deki Yale Üniversitesi’nde görevli Prof. Erol Fikriğ ile ekibi, tıp ve ilaç sektörlerinin geleceğini etkileyecek bir buluşa imza attı.

Howard Hughes Tıp Enstitüsü’nde Bulaşıcı Hastalıklar Bölüm Başkanı Prof. Fikriğ, beden saatinin hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde çok önemli bir role sahip olduğunu ortaya çıkardı.
"Immunity" adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırmaya göre, bağışıklık sistemindeki bir protein, gün içinde bedende meydana gelen değişimlerden etkileniyor.
Prof. Fikriğ ve ekibi, bağışıklık sisteminin gün içinde sürekli değiştiğini belirledi ve bu değişime neyin neden olduğunu araştırdı.
Fareler üzerinde yapılan deneyler, bağışıklık sisteminde bakteri ve virüsleri saptayabilen TLR9 adlı proteini ortaya çıkardı.
Üretilen TLR9 proteini miktarının ve proteinin işlevinin sürekli değiştiğini saptayan bilim adamları, protein üretimi ile işlevinin beden saati tarafından kontrol edildiğini keyfetti.
Bilim adamları, TLR9 etkinliği doruk noktasına ulaştığında bağışıklık sisteminin de en güçlü olduğu evreye yükseldiğini buldu.
Protein üretimi ve işlevindeki değişikliğin enfeksiyonun günün hangi saatinde bedene girdiğine göre şiddetini değiştirdiğini belirleyen Prof. Fikriğ ve ekibi, kan zehirlenmesi ve sepsis tehdidi altındaki kişiler üzerinde yaptıkları incelemelerde bu kişilerde ölüm riskinin saat 02:00 ve 06:00 arasında en yüksek seviyesine ulaştığı belirledi.
Bitkiler, hayvanlar ve hatta bakterilerin bile 24 saatlik ritm içinde yaşadığını belirten araştırmacılar, saat dilimin değiştiği uzun uçuşlar sırasında bedenin alışık olduğu ritm bozulduğu için "jet lag" etkisinin ortaya çıktığını söyledi.
Prof. Erol Fikriğ, BBC’ye yaptığı açıklamada, 24 saatlik ritm ile bağışıklık sistemi arasındaki doğrudan moleküler bağlantının hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde önemli bir etkiye sahip olduğunu vurguladı.
Fikriğ, günlük ritmin bozulmasının insan bedeninin patojenlere hassasiyetini artırdığını sözlerine ekledi.
Bilim dünyası, keşfi gelecek 10 yıl içinde tıp ve ilaç sektörlerinde önemli değişikliklere yol açacak bir gelişme olarak niteledi.

100'üncü haber.... bloga giren herkese teşükkür ederim.....

6 Mart'ta neler olacak?

MS, Windows 8 ve oyunlar hakkında konuşacak!

Windows 8'in en çok merak edilen detaylarından biri daha tüm detaylarıyla ortaya çıkıyor...


Yıllık Oyun Geliştiricileri Konferansı (GDC), önümüzdeki ay San Francisco'da gerçekleştirilecek. 24 yıldır gerçekleştirilen etkinliğe her sene binlerce oyun geliştiricisi katılıyor. Microsoft ise yaptığı duyuruda, GDC 2012'de Windows 8 dahil olmak üzere çeşitli platformlarında nasıl oyun yapılabileceğine dair bilgiler sağlayacağını açıkladı.
Microsoft'un bir gün sürecek etkinliği Microsoft Developer Day, GDC'nin ikinci günü olan 6 Mart'ta gerçekleştirilecek. Microsoft'un etkinliğinde geliştiricilere Windows 8 Metro stili uygulama platformu ve yeni Xbox LIVE hizmetleri hakkında bilgiler verilecek.
Microsoft'un seansları arasında "Windows 8 için harika bir Metro Stili oyun oluşturma" ve "Windows 8 Deep Dive'da Xbox LIVE" gibi başlıklar bulunuyor.

ABD 'Avatar Ordusu' kuruyor

Pentagon, zihin gücüyle yönetilen robot ordusu için kolları sıvadı.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), yakın gelecekte asker kayıplarını minimuma indirmek için, Hollywood filmlerinden ilham alıyor. Pentagon’un teknoloji geliştirme birimi olan “Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı” (DARPA), askerlerin düşünce gücüyle istedikleri görevi yaptırabilecekleri insansı robotlar geliştirilmesi için çalışmalarına başladı.
ÇALIŞMALAR BAŞLADI
Hedefi itibarıyla James Cameron’ın gişe rekortmeni filmi 'Avatar'da kullanılan uzaylı-insan melezi bedenleri hatırlatan projenin araştırma-geliştirme çalışmaları için DARPA’nın 7 milyon dolar bütçe ayırdığı belirtiliyor.

Proje ile geliştirilecek robotların, temizlik, devriye, tıbbi müdahale gibi görevleri de üstlenmesi öngörülüyor.
4 BACAKLI ASKERLER
ABD’li uzmanlar, bir süredir zihin gücüyle çalışan yeni nesil insansız hava araçlarının geliştirilmesi için çalışmalarda bulunuyor. DARPA’nın cephede askerlerin teçhizatlarını taşımalarına yardımcı olmak amacıyla “AlpaDog” adını taşıyan 4 bacaklı bir robot üzerinde çalıştığı açıklanmıştı.

19 Şubat 2012 Pazar

Bilim Adamları: Oyunlar Gözlerinize İyi Gelir

Çok oyun oynamanın gözlerimizi bozacağı yıllardır bize söyleniyor. Özellikle ailelerimiz "yeter artık gözlerin kıpkırmızı oldu" gibi sözlerle bizi oyunların başından kaldırmaya kalktılar, ama çoğunlukla bu konuda başarısız oldular. Gerçi haksız da değillerdi, kişisel olarak günde 5-10 saat oyun oynamanın yararlı veya doğru bir yanının olduğunu düşünmüyorum.
Bilim adamlarına göre oyun oynamak gözlerimize iyi geliyor. Tabi bunun anlamı ne kadar çok oyun oynarsak gözlerimiz o kadar iyi olacak değil; bazı önemli noktalar var. Kanada'daki McMaster Universitesi'nden Daphne Maurer, katarakt sorunları için 6 deneğe ayda 40 saat Medal of Honor oynatmış. Haftada 5 gün, günde 2 saat oyun oynayan deneklerin oyun bağımlısı olmaması için fazlasına izin verilmemiş.
Bir ay sonra 6 denekten 5 tanesinin insan yüzlerini daha kolayca tanıdığı, ayrıca küçük yazılar ve noktaları daha iyi takip ettikleri gözlemlenmiş. Bu araştırmadan sonra Electronic Arts, Medal of Honor kutularına bizim fındık reklamlarındakine benzer şekilde "Her gün 2 Saat Medal of Honor Gözlerinize İyi Gelir" yazabilir.
Daphne Maurer'in ekibi şiddet içermeyen ve gözleri geliştiren kusursuz bir video oyunu yaratmak için de harekete geçirmiş. Sanırım Portal veya Portal 2 gibi oyunlar onlara bu konuda fazlasıyla yardımcı olabilir.

Microsoft yeni Windows logosu üzerinde çalışıyor

Microsoft'un, Windows 8 işletim sisteminin tüketici önizleme sürümünü yayınlayacağı 29 Şubat tarihi iple çekilirken son günlerde yeni bir logo tasarlanacağı iddiaları gündeme geldi.
Bazı sitelerin Windows 8 yüklü bir tabletin Home tuşunda keşfettiğini iddia ettiği yeni logoyu yayınlamaları sonrasında bu tuşun aslında orijinal Windows logosu taşırken resmin üzerinde oynandığı ortaya çıkmıştı. Yeni Windows logosu hakkında soru işaretlerini resmi blogda Windows ekibinden Sam Moreau giderdi.
İlk Windows 1.0 sürümünün piyasaya sürülmesinin üzerinden 26 yıl geçti ve bu süre zarfında Windows logosu pek çok farklı tasarıma büründü. Aslında tasarımların odak noktası işletim sisteminin gelişme aşamalarını göstermekti. Daha fazla renk, daha iyi fontlar, daha detaylı ve canlı 3D görsel efektler ve gölgeler bu logolarda ön planda oldu.
Microsoft'un tasarım firması Pentagram'ın yardımı ile ortaya koyduğu yeni logo ise firmanın köklerine geri döndüğünün bir simgesi. Moreau'nun paylaştığı yeni logo Windows 1.0 logosuna oldukça benziyor ve Metro arayüzünden esintiler taşıyor. Sol kısımda 4 camlı bir pencere simgesi bulunurken yazı ise sağ kısımda yerini almış. Renk de yine Windows 1.0 logosu ile benzeşiyor.
Logo tasarımı uluslararası tipografik stili sayılan İsviçre tasarımını temel alıyor. Bu tasarım Metro arayüzü felsefesini en iyi şekilde anlatıyor. Ayrıca Windows 8'in basit ve hızlı tarzına da atıfta bulunuyor. Microsoft'un kullanıcılara sürprizi ise masaüstünde renk değişikliği yaptığınızda logonun da bu renge göre değişerek açılış ekranında sizi karşılaması.
Moreau bu logonun bir bayrağı andırdığı eleştirilerine ise bunun bir bayrak değil bir pencere imajını yansıttığını ve bir dalgalanma efektinin artık olmadığını belirtti.
Yeni logonun ne zaman kullanıma gireceği hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı. Ancak bu yılın üçüncü çeyreğinde olabileceği tahmin ediliyor.

'Uzay'ın yeni sürprizi!

Astronomlar, bir süpernovanın 10 milyon santigrat derecedeki patlama bulutunda karbonmonoksit buldu.

Bilim adamı Jeonghee Rho başkanlığındaki ekibin, The Astrophysical Journal Letters'da yayımlanan keşfinin, uzaydaki karbon oluşumuyla ilgili mevcut modeli tartışmaya açması bekleniyor.
Bilim adamları, Akari teleskobuyla 11 bin ışık yılı uzaktaki süpernova patlama bulutu Cas A'yı incelerken, karbonmonoksidin oluşturduğu hava kabarcıklarını gördü.

Rho, uzayın sürprizlerle dolu olduğu yorumunu yaptı.
Süpernova patlamaları, uzaydaki ağır kimyasal elementlerin en önemli kaynağı. Karbon, silisyum, demir ve diğer ağır elementler ancak çekirdek füzyonuyla süpernova patlamaları esnasında oluşuyor. Uzayda daha önce de bir karbon ve oksijen atomundan oluşan karbonmonoksit moleküllerine rastlanmıştı. Ancak bunlar soğuk ortamda ve ağırlıklı olarak yıldızlar arasındaki gazın içerisinde bulunuyordu.
Süpernova patlama bulutunun çok sıcak olduğunu belirten bilim adamları, keşfin, karbonmonoksit moleküllerinin süpernova bulutlarında nasıl şekillendiği ve geliştiği yönündeki teorileri gözden geçirmeye iteceğini ifade etti.
Şimdi bilim adamları, "karbonmonoksit molekülleri süpernova patlamasından sonra mı oluştu", "geçen sürede hayatta kalmayı nasıl başardı", "kabarcıklar içinde mi korundu", "yoksa sıcak karbonmonoksit patlama sonrasındaki bulutta değişikliğe mi uğradı" gibi soruların cevaplarını arıyor.

Web kameralarındaki büyük tehlike! (Video)

Uzaktaki dostumuzu görmek için yada iş görüşmeleri için birçoğumuz web kamerası kullanıyoruz. Acaba hiç düşündük mü, bu kameralar ne kadar güvenli?
Bir grup bilişim güvenlik uzmanı, günde milyonlarca kişinin rahatlıkla kullandığı web kameralarının, göründüğü gibi güvenli olmadığını açıkladı.

Bilgisayar korsanlarının en büyük hedeflerinin toplantı salonlarındaki telekonferans kameraları olduğunu söyleyen uzmanlar, bu kameraların istenildiği gibi yönlendirebildiğini söylüyor.

Güvenlik zaafi bütün bunlarla bitmiyor. Birçok sistem dışarıdan gelen aramaları otomatik açıyor. Korsanlar bütün olan biteni izlemekle yetinmiyor, özel konuşmaları dinleyebiliyor, masada bırakılmış önemli raporları kaydedebiliyor.

Uzmanlar, bilgisayarların güvenliğinin arttırılması için her yıl milyarlarca dolar harcadığını, ancak şirket sırlarının bile tartışıldığı video konferans odasını korumayı düşünen şirket sayısının ise son derece az olduğunu söylüyor.
Powered By Blogger

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar