<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>









6 Mart 2012 Salı

Sizi izleyenleri yakalıyoruz


Nette izlendiğinizi biliyorsunuz. Peki size kimler izliyor? Gelin, hepsini tek tek ortaya çıkartalım.

İnternette sörf yaparken bütün sitelerde çerez (cookie) dediğimiz izler bırakırız ve siteler bu çerezler aracılığıyla bizi izleyebilirler. Firefox için hazırlanan Collusion isimli eklenti, sizi takip eden siteleri gerçek zamanlı olarak görmenizi sağlıyor.
Collusion, etkileşime geçtiğiniz, takipçi çerez ve scriptler bulunduran sitelerin interaktif bir haritasını çıkarıyor. Yüklendikten sonra yeniden başlatmayı gerektirmeyen Collusion, yeni bir sekme açarak web'de gezindikçe nasıl takip edildiğinizin haritasını çiziyor. Sitelerin çoğunun reklamlar, istatistikler ve sosyal medya için takipçi çerezler kullandığını göreceksiniz, fakat birkaç dakikalık gezintinin ardından harita dehşet verecek ölçüde büyüyebilir. Haritadaki bir noktanın üzerinde durarak, takip servisinin kim olduğunu ve ziyaret ettiğiniz hangi sitelerin onunla bağlantılı olduğunu görebilirsiniz.
Kırmızı noktalar PrivacyChoice tarafından onaylanmış servislerdir. Gri noktalar ise onaylanmamışlardır ve bazıları zararsızdır. Fakat bu sizi izlemedikleri anlamına gelmez. Eğer kimin hangi bilgilere ulaştığını görmek istiyorsanız her noktadaki site listelerine bakabilirsiniz.
Eğer takipçi çerezleri engelleyen bir program kullanıyor ve gerçekten işe yarıyor mu diye merak ediyorsanız, Collusion size bu programların ne kadar iyi çalıştığını da gösterebiliyor.
Download: Collusion

5 Mart 2012 Pazartesi

Japonlar sonunda bunu da yaptı

Japonlar sonunda deprem yastığı da yaptı.
Yüksek şiddette depremlere sık sık maruz kalan Japonya, binalarını korumanın yeni bir yolunu buldu.
Air Danshin Systems Inc. tarafından geliştiriken sistem, otomobillerdeki hava yastığı uygulamasının bir benzeri.

Binaya yerleştirilen deprem sensörleri, sarsıntı gerçekleştiği anda temelde bulunan içi boş yastıklara hava pompalayan dev kompresörleri harekete geçiriyor.

Birkaç saniye içinde içi havayla dolup şişen bu yastıklar, binayı üç santimetre kadar havaya kaldırıyor ve depremin şokunun binayı yıkması böylece engellenmiş.

The Gathering 2012 dünyanın en hızlı internet bağlantısı için hazırlık yapıyor

 

Standart bir kullanımda Mb seviyesinde hızlarla tüketiciye sunulan internet bağlantısı bunun yanında devasa boyutlarda hız rekoru denemelerine de sahne oluyor. Geçtiğimiz yıl İsveç'te gerçekleştirilen Dreamhack etkinliğinde fiber kablo üzerinden 120Gbps, ardından ABD'de yine fiber kablo üzerinden 186Gbps hızında veri aktarımı mümkün olmuştu.

Bu kez Norveç'te yıllık LAN partileri yapan The Gathering topluluğu evrendeki en hızlı internet bağlantısı ünvanını elde etmek için hazırlık yaptıklarını duyurdu. Ulaşılması hedeflenen hız ise 200Gbps olarak açıklandı. Genelde bu tür etkinlikler artık hız rekor denemelerinin yapıldığı yerler haline geldi.

Etkinlik esnasında kırılması planlanan rekor için biletler şimdiden tükendi. Norveçli ağ altyapıları uzmanı Altibox ve Cisco topluluk ile işbirliği halinde. Ancak Norveç'in altyapısı bu hızı kaldıramadığı için Huawei ve Level 3 firmaları yurtdışından bant genişliği ile destek olacak.

Hedeflenen bağlantı hızının Tayland ülkesinin kullandığı toplam bant genişliğinden bile fazla olduğu, saniyede 5120 Mp3 formatında dosya indirilebileceği belirtiliyor.

Etkinlik 8 Mart tarihinde başlayacak.

Nedir bu DDR dedikleri


DDR3 ismi nereden geliyor?

"DDR3" bellek ne anlama geliyor? DDR3, DDR2 ve DDR'nin ne farkı var? İşte cevaplar...


Bellek satın alırken "DDR3" terimine rastladınız ve ne yapacağınızdan emin değilsiniz. DDR3, temel olarak bugünkü sistem belleğinde, yani RAM'de kullanılan teknolojidir. DDR3 bellekler, bugün tüketiciler tarafından en sık kullanılan bellekler konumunda. Yeni bir bilgisayar satın alırken veya varolan bilgisayarınızı yükseltirken ihtiyaç duyacağınız RAM'ler, DDR3 olacaktır.
Peki DDR3 adı nereden geliyor? Bunu anlayabilmek için biraz geriye dönüş yapmamız gerekiyor. Geleneksel DRAM, asenkron bir arayüz kullanıyordu. Bu, işlemciden bağımsız olarak çalıştığı anlamına geliyordu ve işlemciden gelen isteklere yetişemediği durumlarda bu, ideal bir durum meydana getirmiyordu. SDRAM'ler, bellek cevaplarını sistem veriyolu ile senkronize ederek ve işlemleri sıraya dizmeye izin vererek bu işi kolaylaştırdılar. Bu gelişmeler sayesinde bilgisayarlar, 1990'ların sonunda işlemleri artık çok daha hızlı gerçekleştirebiliyordu.
SDRAM'in izlediği bu yolun da bazı kısıtlamaları olduğu kısa zamanda ortaya çıktı. Orijinal SDRAM, tekli veri oranı (SDR) arayüzüyle çalışıyor ve her saat döngüsü için bir komut kabul edebiliyordu. Bilgisayarlar karmaşık hale geldikçe ve yaygınlaştıkça belleye yapılan karmaşık isteklerin sayısı arttı ve bu, daha büyük bir sorun halini aldı.

DDR, DDR2, DDR3 ve DDR4

2000'li yılların başlarında çift veri oranı (DDR) adında yeni bir arayüz yöntemi geliştirildi. DDR, saat sinyalinin yükselen ve düşen kenarlarında veri aktarımı yapabiliyor, böylelikle normal bir SDR SDRAM'in yaklaşık iki katı hızlı veri aktarımı yapabiliyordu (100-200MHz). Bu ise belleğin daha düşük bir saat hızında ve daha az enerji ile çalışabileceği, daha yüksek hızlara ulaşabileceği anlamına geliyordu.
İşlemciler geliştikçe ve teknoloji ilerledikçe, DDR de yetersiz gelmeye başladı. 2003'de tanıtılan DDR2 (200-533MHz), veriyolunun yarı hızında çalışan dahili saat sayesinde orijinal DDR'den yaklaşık iki kat hızlı çalışıyordu. DDR2'nin güç tüketimi de daha düşüktü.
2007'de ise DDR3 ortaya çıktı ve dahili saati yine yarısına düşürerek DDR2'yi ikiye katladı (400-1.066MHz). DDR4 ise şu an geliştirme aşamasında ve 2014'de ortaya çıkması bekleniyor.
DDR'nin sürekli bir şekilde gelişmesinin dezavantajı ise, önemli bir yükseltme yapmadan bu gelişmeden faydalanamıyor olmanız. Her tür bellek, bir diğeriyle elektriksel olarak uyumsuzdur. Her DIMM üzerinde bir anahtar bulunduğundan, onu yanlış türde bir sokete yerleştirmeniz de mümkün değildir. Bu nedenle varolan donanımınıza bellek eklerken, aynı türde DDR eklediğinize çok dikkat etmelisiniz. DDR2 destekli bir anakartınız varsa ve dolayısıyla DDR2 almanız gerekiyorsa, biraz daha fazla harcama yapmaya hazırlıklı olun

Oyuncuları eve kilitleyecek


Kanadalı teknoloji şirketi Modern Work Environment, oyun düşkünlerinin bir daha sokağa adım atmamasına neden olacak bir ürün geliştiştirdi: Emperor 200 oyun koltuğu.

Tasarımı bir akrebi andıran Emperor 200, üç ekran ve hava temizleme siteminin yanı sıra, ışık terapisi özelliğine sahip. Dev oyun koltuğunun fiyatı ise 44,740 dolar. Birçok lüks aracın alınabileceği fiyattan piyasaya sürülecek olan Emperor 200, en iyi görüntü alanını yaratmak amacıyla üç ekranı yukarıdan uzanan kolunda taşıyor. Ekranların yüksekliği, oyuncunun isteğine göre ayarlanabiliyor.
Hava temizleme sistemi, oyuncular 24 inç LED monitörlere kilitlenmiş bir halde oyun oynarken, havayı patojenlerden arındırmayı amaçlıyor. Ayrıca, sigara içen oyuncular, sigara dumanını çeken sistem sayesinde görüş alanlarının kapanması gibi bir sorun yaşamayacak.
GÜNEŞ GÖRMENİZE GEREK YOK
Emperor 200’ün en ilginç özelliklerinden biri, ışık terapi sistemi. Oyuncuların oyunlara hapsoldukları saatler boyunca güneşten mahrum kalacaklarını hesaplayan Kanadalı mühendisler, oyun koltuğuna D-vitamini sağlayacak ışık terapi sistemini ekledi.
Eğer Emperor 200 cebinize çok pahalı gelirse, bir alt modeli 1510’u alabilirsiniz. Fiyatı 6,200 dolar olan 1510, hava temizleme sistemi ve ışık terapisine sahip değil. Yine de LED monitörler BOD hoparlörler içeriyor.
Emperor 200’ün temiz hava ve güneş ışığı sağlayan özellikleri oyun koltukları arasında bir ilk. Ancak bu özelliklerin dış ortamın gerçek unsurlarını oyunculara ne kadar sunabileceği şüpheli.
TEKNİK ÖZELLİKLER
PlayStation 3 entegre edilen Emperor 200, Logitech QuickCam Pro 9000 web kamerası ve oyun istasyonunu kotrol etmek için 18 cm genişliğinde dokunmatik ekran içeriyor.
Emperor 200’ün kaynağını oşuşturan Windows kişisel bilgisayar, Intel Core i7-965 Extreme 3.2GHz işlemci, 12GB DDR3 SDRAM, 1792MB nVidia GeForce GTX 295 ekran kartı ve 1.28 terabyte hafızaya sahip.
Şaşırtıcı bir özellik, bilgisayarın işletim sisteminin Windows Vista SP1 olması. Bilgisayar ayrıca dış ortamın gürültüsünü kesecek kulaklıklar, medya kartı okuyucu, iki USB bağlantısı, iki eSATA bağlantısı ve bir Blu-ray disk oynatıcıya bulunduruyor.

4 Mart 2012 Pazar

41 MP'lik Nokia'dan iyi haber


MWC'de tanıttığı 41 megapiksellik telefonu ile herkesi şaşırtan Nokia'ya iyi haber çabuk geldi!
Artık cep telefonu kamerası için 8MP normal hale gelmişken, Nokia'nın tanıttığı sıra dışı 41MP'lik kamera sensörüyle Nokia 808 PureView, çoğu kişi tarafından "gereksiz yüksek çözünürlükte" olarak tanımlandı. Kamerası ve günümüzün ince akıllı telefon modasının aksine sahip olduğu kalın kasasıyla dapek çok tartışmaya konu oldu.
Fakat tüm bu olumsuz düşünceler bile, Nokia 808 PureView'in Mobile World Congress 2012'de "En İyi Yeni Mobil Cihaz" ödülünü almasına engel olmadı. Teknoloji analistleri ve önde gelen gazetecilerin jürilik yaptığı ödülün, Nokia'ya güç kaybettiği pazarda yeniden doğarken iyi bir ivme kazandıracağına şüphe yok.
Ödülü şirket adına alan, Nokia akıllı cihazlar icra kurulu başkanı Jo Harlow şunları söyledi: "Bunlar stratejimizin doğru olduğunun ilk sinyalleri. Efsane geri döndü. Kullanıcılarımıza yeni, harika cihazlar sunmaya devam edeceğiz; bu sadece başlangıç. Daha fazlası gelecek."
Nokia, yeni yıla sağlam bir başlangıç yaptı. Bakalım bu başarısını devam ettirebilecek mi?

Bu şifreleri kullanıyorsanız dikkat



Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, hacker'lara karşı savaş açtı.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı (KOM), sanal dünyanın reel hırsızlarına karşı herekete geçti. İnternetteki güvenlik duvarlarını aşıp birçok kişi ve kuruluşun bilgilerine sızan ve sitelere saldırıp kontrolü ele geçiren 'hacker'lar, vatandaşlara maddi anlamda büyük zarar verirken, prestij kaybına da yol açıyor. Buna karşı KOM, 'hacker'lardan korunma yöntemlerini www.kom.gov.tr sitesinden duyurdu.

Sitede öncelikle 'hackerlar'ın çoğunlukla kullandığı yöntemler şöyle sıralandı: Hedefin ayak izlerini analiz et, bilgileri sırala, kullanıcı bilgilerine ulaş, ayrıcalıkları arttır, ekstra şifre ve gizli bilgileri kopar, arka kapıyı kur, içeri gir, sistemi devir.
Hackerların bu 7 adımda öncelikle hedef alacakları kişi veya kurumları saptadıkları, daha sonra hedeflerinin bilgilerini ve dökümlerini inceleyerek, hedef hakkında en fazla bilgiye ulaştıkları, hedefin hangi sitelere giriş yaptığı ve kullandığı güvenlik önlemlerinin neler olduğunu tespit ettiği belirtildi.

KOM, internet mağdurluğunu önlemek için alınacak tedbirleri şöyle sıraladı:

- Şifrenin tek bir cümleden oluşması isteniyorsa en azından sonuna bazı semboller ya da sayılar eklenebilir (Şifreyi 'mehmet' olarak seçmek yerine 'mehmet18' olarak seçmek gibi).

- Şifrelerde bir harf bir sayıyla değiştirilerek kullanılabilir (a yerine 6 kullanarak 'atilla' yerine '6till6' yazmak gibi).

- Şifrelerde büyük küçük harf birlikte kullanılmalı.

- Türkçe karakterli harfler de kullanılmalı (ç,ğ,ş v.b.).

- Şifreler belirli sürelerde değiştirilmeli.

- Şifreler yeterli bir uzunlukta olmalı (min 8 karakter).

- Şifreler herhangi bir yere yazılmamalı ve akılda tutulmaya çalışılmalı.

- Lisanslı antivirüs programı bilgisayara yüklenmeli.

ALIŞVERİŞ VE BANKADA

- Alışveriş sitelerinin güvenli olduğu, kredi kartıyla ilgili bilgilerin girileceği sayfanın, internet adresinin başlangıcında bulunan 'http://' ibaresinin 'https://'ye dönüşmüş olmasından anlaşılır.

- Sitede alışveriş veya online bankacılık işlemleri yapılırken sayfanın sağ alt köşesinde 'kilit ikonu' olmalı, anahtarı kırık olmamalı.

BUNLARI YAPMAYIN


KOM'un sitesinde güvenlik için kullanıcı adı ve şifre olarak seçilmemesi gerekenler ise şöyle sıralandı:
Kullanıcının, eşi, çocukları veya iş arkadaşlarının isimleri, telefon veya lisans numaraları kullanıcı veya yakınlarından birinin doğum tarihi, kullanıcı hakkında kolaylıkla bulunabilecek bir bilgi (adres, doğum yeri gibi), aynı harften oluşan bütün şifreler (aaaaaa), aynı sayıdan oluşan bütün şifreler (555555), ardışık sayılardan oluşan şifreler (123456..), alfabe sırasından oluşan şifreler (abcdef), birtakım kalıplaşmış kelimeler, sık kullanılan kelimelerin veya isimlerin tersten yazılmış halleri, kullanıcının ev hayvanının ismi, çok beğenilen sanatçıların isimleri, şifre sahibinin gerçek hayatta kullandığı, şahsına ait özel numaraların tamamı veya bir bölümü (SSK numarası, T.C. kimlik numarası vb.), yabancı dillerdeki klişe kelimeler (love, hotel, holiday, viva v.b.), yer isimleri gibi özel isimler (İstanbul, Ataşehir), basit harf düzenlerinden oluşan bütün şifreler (qwerty gibi).
Powered By Blogger

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar