Güvercin beynindeki sır!

Houston’da Baylor Üniversitesi Tıp Okulu'nda çalışan iki bilim adamı, güvercinlerin beyninde dünyadaki manyetik alanları algılayan nöronlar keşfetti.
Kuşların, Dünya'daki manyetik alanların yerini algılayabiledikleri 1960'lardan beri biliniyor. "Magnetoreception" diye adlandırılan bu özelliğin nasıl işlediği ise henüz açıklanabilmiş değil.

Discover Magazine'de yayımlanan habere göre, ABD'deki Baylor Üniversitesi Tıp Okulu'nda, Le-Qing Wu ve David Dickman isimli bilim adamları, güvercinler üzerinde yaptıkları araştırma sonucunda, bu hayvanların beyinlerinde yeryüzündeki manyetik alanların özelliklerini kodlayan 53 nöron keşfetti.

Manyetik algılama anlamına gelen "magnetoreception" mekanizmasının çözülmesi yolunda önemli bir adımolarak nitelendirilen bilimsel çalışma sayesinde, beynin hangi kısımlarının bu özelliğin işleyişinde rol oynadığı ortaya çıkarılmış oldu.

Ancak, Wu ve Dickman elde ettikleri bilgilerin magnetoreception bilmecesini çözmeye yetmediğini, hatta durumu daha da karmaşıklaştırdığını belirtiyor.
Şimdiye dek, kuşların manyetik alanları algılamasını sağlayan detektörlerin gözlerinde ve gagalarında olduğu hipotezleri ortaya atılmıştı. Fakat son araştırma, bulunan nöronlarla bu iki uzvun bir bağlatısı olmadığını gösteriyor.

PES 2013 mutlak kontrol vaat ediyor!

Futbol deyince ilk akla gelen oyun olan PES tüm platformlara hükmetmeyi hedefliyor.

Futbolseverin vazgeçilmezlerinden PES 2013 versiyonuyla bu yılın sonbaharında tüm platformlarda piyasaya çıkacak.

Oyundan ilk kare ve tanıtım filmiyle beraber yeni versiyondaki en etkili değişiklik açıklandı. Buna göre bakın yeni oyunda ne gibi eğlenceli değişiklikler olacak:

* Tamamen manuel şutlar ve paslar: PES 2013 tamamen manuel paslar ve ilk kez tamamen manuel şutlar ile oyunculara her bir vuruşun yüksekliğini ve gücünü ayarlama imkânı verecek. Sahayı boydan boya geçecek alçaktan uzun paslar verebilecek, şut çekerken topu nereye vurmak istediğinizi tamamen kontrol edebileceksiniz. Bu özelliklerde ustalaşmak yetenek istese de açık alanlara isabetli paslar verebilecek, boş durumdaki santrforu kaleciyle karşı karşıya getirebilecek ve gol atmak için sayısız fırsat yaratabileceksiniz.

* Top sürme: Oyuncular top sürme hızlarını ayarlayabilecek, 360 derece özgürce hareket ederken topu kontrol altında tutabilecekler. Yeni sistem sayesinde oyuncular topu ayaklarından açıp karşılarındaki oyuncuyu geçtikten sonra tekrar topla buluşabilecek, topu bacak arasından geçirebilecek veya takım arkadaşları boş alanlara kaçarken topu rakipten saklayabilecekler.

* Tamamen manuel verkaçlar: Aktif verkaç pasları sayesinde (ikinci oyuncuyu dilediğiniz yönde hareket ettirebileceksiniz) birçok farklı taktik hareket gerçekleştirebileceksiniz.

* Kaleciler: Oyundaki kaleciler bile daha fazla kontrolden paylarını alacaklar, topu fırlatırken çıkacak olan güç göstergesi sayesinde daha hızlı kontrataklar için uygun fırsatlar yakalayabilecekler.

Ücretsiz iniyor, cepleri yakıyor!

iPhone ve iPad'lere ücretsiz olarak indirilen bu oyunlar, aslında dikkat edilmediğinde cepleri boşaltıyor.
Akıllı telefonların hayatımıza iyiden iyiye girmesiyle birlikte "uygulama" kavramına da aşina olmaya başladık. iPhone ve iPad'lerdeki uygulamaların kimisi ücretliyken, kimisi ise bedava indirilebiliyor.
Ancak bazı uygulamalar bedava olsa bile, oyunu oynayanların ödeme yapması gerekiyor. Peki bu nasıl oluyor?
Örneğin iPhone'ların en popüler oyunlarından biri olan The Smurfs'u ele alalım. Oyun, ücretsiz olarak indirilse de, oyunda ekstra eşya veya özellikten faydalanmak isteyenlerin ödeme yapması gerekiyor.
Bu durum yetişkinler için sorun olmasa da, ebeveynlerin yer yer tablet ve telefonlarını çocuklarına verdiğini düşündüğümüzde kredi kartından istenmeyen ödemelerin yapılması kaçınılmaz oluyor. Özellikle şifrenin bir kez girilmesinin ardından 15 dakika süresince kullanıcıdan şifre talep edilmediğinden, iPhone ve iPad'lerde çocuklar farkında olmadan oyunlara para ödüyor ve faturaay sonunda ortaya çıkıyor.
Bu tür bir sorunla karşılaşmamak için kullanıcıların şifre girmesinin ardından 15 dakika beklemesi akıllıca olacaktır.
Popüler ücretsiz oyunların birçoğu oyun içi ödeme sistemiyle çalışıyor

Google Drive kullanıma hazır!

Google’ın en yeni bulut depolama hizmeti Google Drive, bugünden itibaren hizmete girdi. Google Drive, kullanıcılarına ücret karşılığı 1TB’a kadar bulutta veri depolama imkanı sunacak. 
Kullanıcılarına iş arkadaşlarıyla ortak çalışma, paylaşma ve her türlü verilerini depolama imkanı sunan Google Drive hizmete girdi. İster arkadaşınızla ortak bir araştırma projesi üzerinde çalışıyor olun, isterseniz de iş arkadaşlarınızla birlikte bütçe takip edin; tüm bun işlemler Drive üzerinde yapılabilecek. Videolarınızı, fotoğraflarınızı, belgelerinizi, PDF dosyalarınızı ve çok daha fazlasını Drive’a yükleyip istediğiniz yerdenbilgilerinize ulaşabilirsiniz.
Google Drive kullanıcılarına şu imkankarı sunacak:
Yaratın ve ortaklaşa çalışın: Belgeleriniz, sunumlarınız ve tablolarınız üzerinde ekip arkadaşlarınızla eş zamanlıolarak çalışabilmeniz için Google Documents, Google Drive’a entegre edildi. İçeriğinizi paylaşmayı kabul ettiğiniz herkesle PDF, resim, video ve benzeri tüm dosyalar üzerinde birlikte çalışabilir, çalıştığınız içerikler üzerinde yorum yapabilir ve başkalarının paylaştığınız içerik üzerindeki yorumlarının size bildirim olarak gelmesini sağlayabilirsiniz.
Her şeyi güvenle saklayın ve istediğiniz yerden ulaşın (özellikle bilgisayarınızdan uzaktayken): Her şeyiniz artık 'orada'. Tüm dosyalarınıza artık her yerden ulaşabilirsiniz - İnternetten, evinizden, ofisinizden ya da isterseniz koşarken mobil cihazınızdan- Drive’ı Mac’inize, PC’nize yükleyebilir, Drive Uygulamasını Android telefonunuza veya tabletinize indirebilirsiniz. Drive Uygulaması’nın iOS cihazlarda da kullanılabilmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ayrıca platform ayrımı olmadan; tüm görme engelli kullanıcılar Drive’a “ekran okuyucu” ile ulaşabilecekler.
Her şeyi arayın: Anahtar kelimenizle aramanızı gerçekleştirin, dosya tipine, dosya sahibine ve çok daha farklı alternatife göre sıralayın. Drive, “Optik Karakter Algılama” (OCR) teknolojisi ile görsel dosyaların içindeki yazılara ulaşarak, arama yapmanıza olanak sağlıyor. Aynı zamanda görsel algılama sistemi ile Büyük Kanyon gezinizin fotoğraflarını [büyük kanyon] yazarak arayabilir ve çektiğiniz vadi resimlerine aradığınız an ulaşabilirsiniz.
5GB BEDAVA
Google Drive’da size sunulmuş 5GB’lık alanı hemen ücretsiz kullanmaya başlayabilirsiniz. Bu alan, size yaz tatilinizde çektiğiniz yüksek çözünürlüklü fotoğrafları veya kariyerinizin en büyük teklif sunumunu saklamaya yeteceği gibi, üzerinde çalıştığınız yeni kitabınızı taslağını da saklamanıza olanak sağlıyor. Aylık 2,49 dolar ödeyerek 25GB, 4,99 dolar ödeyerek 100 GB ve 49,99 dolar ödeyerek 1TB veri alanına sahip olabilirsiniz. Ücretli hesabı tercih ettiğinizde, Gmail hesabınız da 25GB’a yükselmiş olacak.
Drive, kullanıcılara daha iyi bir Google tecrübesi yaşatmak ve diğer ürünlerimiz ile bir bütünlük içerisinde çalışmak üzere tasarlandı. Doğrudan Drive’dan Google+ hesabınıza içerik aktarabilirsiniz.
Kullanıcılar, yakın zamanda Gmail’den gönderecekleri e-postalara Drive’dan istedikleri dosyayı ekleme imkanına sahip olacak. Google Drive aynı zamanda açık bir platform. Google buradan yola çıkarak, faks yollayabilmek, video düzenleyebilmek ve web sitesi şablonları tasarlayabilmek için Drive kullanımı konusunda birçok üçüncü parti ile birlikte çalışıyor. Bu uygulamaları kullanabilmek için Chrome Web Mağazası’nı ziyaret etmek yeterli.
Drive’ı kullanmaya hemen bugün drive.google.com/start adresinden başlayabilirsiniz.

Her 5 Mac'ten 1'inde o var!

Her 5 Mac'ten birinde kullanıcıların hiç de hoşuna gitmeyeceği bu "şey" var!
Genelde güvenilir olarak bilinen Mac'lerin aslında zararlı yazılımlarla boğuştuğu ortaya çıktı. Sophos isimligüvenlik şirketinin yaptığı araştırmaya göre her 5 Mac'ten birinde zararlı yazılım tespit edildi.
Araştırma için 10 bin adet Mac kullanıldı. Bulunan zararlı yazılımlar ise ağırlıklı olarak şu ikiliden oluştu: OSX/Flshplyr, Mal/Bredo
Hatırlanacağı üzere Apple, daha önce de FlashBack isimli virüsü kabul etmiş ve bu virüse karşı güncelleme yayınlamıştı.

4G kavgası nereden çıktı?

Apple'ın ve yeni iPad'inin başını ağrıtan 4G kavgasının altında yatan sebep ne?

Apple'ın 4G teknolojili iPad'i Avustralya'da mahkemelik olması yeni bir haber değil. Peki ama bu 4G kavgası neden kaynaklanıyor?
4G'li olmasına rağmen Avustralyalı kullanıcıların 4G'den faydalanamasının nedeni ise ABD'deki 4G şebekesiyle Avustralya'nınkinin farklı olması.

Apple'ın Avustralya sayfasında da aslında iPad için "HSPA, HSPA+ ve DC-HSPA" ağlarını desteklediği yazıyor ve "Ultra hızlı 4G LTE" ibaresi sitede yer almıyor. 4G LTE'nin reklamı ABD ve Kanada sayfalarında yapılıyor.
ITU'ye (International Telecommunications Union / Telekomünikasyon servislerinin standardını belirleyen kuruluş) göre gerçek 4G şebekesini LTE Advanced ve WiMax Release 2 teknolojileri oluşturuyor. Ancak teknik olarak taşıyıcılar 4G etiketini LTE, WiMax ve HSPA+ ağları altında kullanabiliyor. Örneğin Verizon'un 4G ağı bir LTE ağını kullanırken, AT&T ise LTE ve HSPA+ karışımını kullanıyor. T-Mobile ise HSPA+ ağını kullanırken, Sprint de WiMax'i tercih ediyor.
Apple, savunmasında, Avustralya'nın 4G desteğini kullanamayacağını zaten ifade ettiğini söylüyor. Yine de şirket, Avustralyalı kulanıcılara para iadesi yapmayı kabul etmiş durumda.

Call of Duty yine geliyor!

Yeni Call of Duty 1 Mayıs'ta ortaya çıkıyor!

Call of Duty serisinin beklenen yeni oyunu hakkındaki ilk bilgilerin gelmesine çok az kaldı!

Popüler Call of Duty serilerine gelecek son güncelleme, önümüzdeki haftalarda duyurulacak.
Duyuru ile beraber oyuna özel bir tanıtım sitesi de hizmete açılacak. Son Call of Duty'nin Black Ops'un devamıözelliğini taşıyacak olacağına dair kesin bir kanıt bulunmasa da, tüm ipuçları bunun gerçek olduğu yönünde. Black Ops, satışlar anlamında tüm zamanların en başarılı Call of Duty oyunu olma ünvanına sahip.
Activision'a göre göre 1 Mayıs'ta CallofDuty.com web sitesinde oyun hakkında ilk resmi bilgiler yer alacak.
Call of Duty, Modern Warfare 3 ile ilk 24 saatte 400 milyon dolar gelir elde etmeyi başarmış ve "en büyük eğlence açılışı" ünvanını kazanmıştı. Modern Warfare 3'ün toplam satışları Black Ops'u yakalayamadı ancak Activision'un ümidi, bu ikinci girişim ile onu geçmek.

Duvarın arkasını göreceğiz!

Duvarların arkasını görmek ister miydiniz? Üstelik cep telefonunuzla...
UT Dallas'tan araştırmacılar, cep telefonlarına eklenecek yeni bir yonga ile duvarların ötesinin görüntülenebilmesini sağlayacak.
Yeni bir mikroçip teknolojisinden faydalanan bu sistemin mantığını aslında basitçe şöyle anlatabiliriz: Örneğin X-Ray benzeri bir teknoloji düşünün. Bu teknoloji ile sinyaller cep telefonuna gelirken, mikroçip vasıtasıyla da görüntü oluşuyor. Bu sayede doğrudan kameranın alamadığı görüntü, duvar arkasının taslağını oluşturabiliyor.
İşletmeler bu teknolojiyi üretim aşamalarında kullanabilir veya sağlık alanında doktorlar kanser tümörünü teşhis edebilir.

PES 2013'ün Yeni Tanıtım Videosu Yayınlandı

Geçtiğimiz hafta PES severler için sürpriz bir duyuru gelmiş ve serinin yeni oyunu Pro Evolution Soccer 2013 duyurulmuştu. Duyuru ile birlikte kısa bir teaser video da yayınlayan Konami, asıl videonun ise 24 Nisan'da, yani bugün yayınlanacağını belirtmişti. İşte belirtilen bu video söz verildiği gibi bugün yayınlandı.

 

     PES 2013'ün bu yeni videosu gene ilk videoda olduğu gibi Real Madrid'in antreman sahasında açılışını yapıyor. Bu sefer tribünlerden yeşil sahaya iniş yapan Cristiano Ronaldo'yu depar atarken görüyoruz. Bu depar sonrası oyunun videosuna geçiş yapılıyor. 

 

     Bu video kısmında ise oynanış kısmına yer verilmemiş. Bunun yerine Ronaldo'nun yaptığı artistik hareketlere tanıklık ediyoruz. Videonun en önemli kısmı ise son saniyeleri oluyor.Çünkü burada başta Player ID, PES Full Control, Pro Active, Redeveloped Keepers, Response Defending, Dynamic First Touch ve 360 derece kontrol olmak üzere, oyunun sahip olacağı birçok özellik başlıklar halinde belirtilmiş.

 

     Anlaşılan PES 2013'te futbolcu kontrolü dışında kaleci kontrolü gibi yeni özelliklere de sahip olacağız. Bunun dışında tamamen özgür bir oynanış ve geçtiğimiz sene de yer alan360 derece kontrol gibi özellikler de yeni oyuna eklenmiş. Ayrıca defans ve kontrole değinilen başlıklara bakacak olur isek daha farklı bir oynanış ile karşılaşacağımızı da varsayabiliriz. Umarız PES 2013 bu sefer şeytanın bacağını kırmayı başarıp, o eski şaşalı günlerine dönüş yapar. 

 

     Muhtemelen Eylül - Ekim döneminde çıkacak olan oyunun yeni tanıtım videosuna ve görüntülerine aşağıdan göz atabilirsiniz

Windows 8'in boyut bilmecesi!

10 inç'lik tabetten 50 inç'lik TV'ye kadar pek çok ekranda çalışacak Win 8, bunu nasıl başaracak?

Windows 8, 30 inç (ya da daha büyük) PC monitörlerinden, 10inç (ya da daha küçük) tablet ekranlarına kadar çok büyük bir yelpazede çalışacak. Tabi bu da Metro uygulamalarının bu kadar çeşitli ekrana uyumlu şekilde tasarlanmasını gerektiriyor. Windows 8'in "snap" özelliği, aynı anda iki Metro uygulamasının aynı pencerede çalışmasına olanak veriyor, aynı uygulamalar hem "dikey" hem de "yatay" olarak da çalışmak zorunda.
Windows 8 uygulama geliştiricileri blogunda yayınlanan son yazıda Microsoft'tan Chris Jones, geliştiricilere uygulamalarının farklı boyutlarda ve durumlarda nasıl görüneceği ve çalışacağı konusunda yardım sunuyor. Farklı ekran çözünürlüklerine uygulamanın vereceği reaksiyon için Jones, "XAML ve HTML ile yazılan Windows 8 uygulamalarında ekran boyutunu ve durumunu idare etmek için, basitçe geri çağırım fonksiyonlarını ilgili frameworklerin sağladığı uygun etkinliklere tutturun" diyor.
Peki resimler ne olacak?

Uygulamalarda bulunan resimlerin uygun orantılanması için ise, "Snap modunda, arkaplanı dolduracak ufak bir resim indirmek isteyebilirsiniz veya doldurma modunda standart 4:3 oranında bir resim kullanmak isteyebilirsiniz ya da tam ekran-yatay modda 16:9 oranında bir resim kullanmayı düşünebilirsiniz. Ek olarak, ekran yüksekliğine bağlı olarak farklı görünüş oranlarında farklı çözünürlüklere sahip resimler de kullanabilirsiniz" diyor Jones.
Jones ayrıca, geliştiricilerin blogda bulunan tavsiyeleri ve örnek kodları göz önünde bulundurdukları takdirde uygulama kodlarının, büyük ya da küçük ekran veya yatay ya da dikey durumda olması fark etmeksizin çalışacağını göreceklerini söylüyor.

Firefox 12 yayında; indirin!

Firefox 12 indirmeye sunuldu, işte yenilikler!

Firefox 12, Mozilla sunucusunda iki gün önce ortaya çıktı! İşte yenilikler ve indirme bağlantısı!

Yaklaşık altı hafta sonra Firefox bir sürüm daha atladı ve Firefox 12'nin final sürümü indirmeye sunuldu. Her zamanki gibi henüz resmen duyurulmayan yeni sürümde yine alıştığımız gibi çok önemli değişiklikler bulunmuyor.
Peki Firefox 11'den Firefox 12'ye neler değişti? İşte değişikliklerin ve yapılan onarımların bazıları:
- Windows'da Firefox'u güncellemek artık daha kolay ve bir sorgu eksik (Kullanıcı Hesabı Denetimi)
- Sayfa kaynağı artık sayfa numaralarını gösteriyor
- Sayfa sonları, artık başlık özniteliğinde destekleniyor
- "Sayfa içinde bul" özelliğinde sayfayı ortalamak üzere yapılan geliştirmeler
- CSS özelliği "sütun-doldurma" destekleniyor
- CSS özelliği metin-hizalama-sonuncu eklendi
- ECMAScript 6 Map ve Set nesneleri için deneysel destek eklendi

- Bazı OS X donanımlarında düşen WebGL performansı onarıldı
Firefox 12'deki gizli bir özellik ise sıkça ziyaret ettiğiniz web sayfaları için yeni sekmede gösterilen "hızlı erişim" kısayolları. Bu özelliği etkin hale getirmek için adres çubuğuna about:config yazın ve browser.newtabpage.enabled girdisini bularak değerini "true" olarak ayarlayın. Ardından browser.newtab.url girdisinin değerini about: newtab olarak değiştirin. Firefox'u yeniden başlattığınızda boş sekmeleriniz, "hızlı erişim" görünümünde açılacaktır.
Değişikliklerin tam listesi için Release Notes'a göz atabilirsiniz. Bir not ise Firefox 12'nin Windows 2000, Windows XP RTM veya XP Service Pack 1 ile çalışacak son Firefox olması. Bundan sonraki Firefox'lar, çalışabilmek için Windows XP SP2 ve üzerine ihtiyaç duyacaklar.
24 Nisan'da resmen duyurulacak olan web tarayıcısını aşağıdaki bağlantıları tıklayarak şimdiden indirip denemeniz mümkün.
İndirin: Firefox 12 (Türkçe) - (Alternatif bağlantı)
Diğer dillerdeki Firefox 12 için buraya tıklayın.

"Windows 8 ordusu" geliyor!

Apple'ı korkutacak haber: 2012 yılının sonunda inanılmaz bir "Windows 8 ordusu" geliyor...
Windows 8'in merakla beklenen özelliği Metro'nun en ideal kullanımı için tablet bilgisayarlar gerekiyor. Öyle görünüyor ki, PC üreticileri bu beklentiyi boş çıkarmamaya niyetli. Her bütçeye hitap edecek çok çeşitli Windows 8 tabletlerin yıl sonunda aramızda olması bekleniyor.
Aralarında HP, Dell, Lenovo, Acer, Asus ve Toshiba'nın da bulunduğu PC üreticileri 2012 sonuna kadar 32 farklı Windows 8 tableti piyasaya sürmeyi planlıyor. Acer ve Lenovo tabletlerin fiyat aralığının 300 ila 1.000 dolar arasında değişeceği iddia ediliyor. Hatta bazı Windows 8 tabletlerin, Android ile rekabete girebilmek için, 300 dolar altı fiyatlarda alıcı bulacağı da söylentiler arasında.
Ayrıca, x86 tabanlı Windows 8'in Eylülde, ARM tabanlı sürümün ise daha geç bir zamanda yayınlanacağından bahsediliyor. Intel ve Microsoft'un 2013 ortalarında iPad'in pazar payının yüzde 50'lere düşeceği sıklıkla dile getirilmeye başlandı. Eğer piyasa böyle bir Windows 8 tablet akınına uğrarsa bu beklentinin büyük ihtimalle gerçekleşeceğini söyleyebiliriz

Evreni inşa eden molekül!

Bilim insanları, evrenin temel yapı taşlarından biri olarak kabul edilen H3+ molekülün üzerinde yapılan yeni bir araştırmayla, ilk yıldızların nasıl oluştuğu hakkında yeni bilgiler elde etti.

Bilim tarihinde ilk kez, H3+ (üç atomlu hidrojen iyonu) molekülünün titreşim modeli çıkarıldı. Bilim insanları, üç hidrojen atomu ve iki elektrondan oluşan molekülün nasıl bir titreşim modeline sahip olduğunu anlayabilirse, molekülün yaydığı ışının dalga boyları ölçülebilecek. Bu sayede, molekülün her yeni astronomik keşifte ne derece yer edindiği anlaşılabilecek.
H3+, 13.7 milyar yıl önce yaşanan Büyük Patlama’nın ardından evrende en çok bulunduğuna inanılan moleküllerden biri. Arizona Üniversitesi’nden Ludwik Adamowicz, “Evrenin büyük kısmı hidrojenin değişik formlarını içeriyor... Ancak H3+, yıldızlararası uzayda en çok rastlanan iyon. Ayrıca, uzaydaki varlığı en önemli iyonlardan biri” ifadesini kullandı.
Physical Review Letters dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, H3+’nın titreşimi ve ışn yayma kapasitesi, evrendeki ilk yıldızların ısısını uzaya yayarak, yıldızların aşırı ısıdan dolayı parçalanmadan oluşmalarında önemli rol oynamış olabilir.
Araştırmada yer alan yine Arizona Üniversitesi’nden Michele Pavanello, “Oluşmakta olan yıldızların ısısını alan moleküller olmasaydı, yıldızların ortaya çıkması da mümkün olmayacaktı... Gök bilimciler, yıldızların soğumasında özellikle H3+ iyonunun önemli bir rol oynadığını düşünüyor” dedi.
KUANTUM YİNE DEVREDE
Adamowicz ve Pavanello, H3+ iyonunun davranışına ait izleri tespit edebilmek için kuantum mekaniğine dayanan bilgisayar simülasyonu kullandı.
Adamowicz, “Rol teorisi, molekülün titreşimlerini bilgisayarda oluşturmak, ardından molekülün nasıl döndüğünü ve dans ettiğini anlamaya dayanıyor” dedi.
İki araştırmacının gerçekleştirdiği simülasyonlar, H3+ molekülünün spesifik dalga boylarında foton veya enerji yaydığını gösterdi. Eğer teleskoplarla yapılan gözlemler, uzaydaki belli bir toz ve parçacık bulutunda simülasyonda görülen dalga boylarına ait ışınlar tespit ederse, H3+ iyonu uzayda daha kolay tespit edilebilecek.
Bilim insanları ayrıca, özellikle Büyük Patlama’nın ardından, yıldızların nasıl oluştuğuna dair fiziki açıklamalara da ulaşabilecek.
Pavanello, “H3+ iyonunun soğutma yeteneğini anlayarak, yıldızların nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabiliriz. Ancak ilk önce bu iyonun titreşim tayfını ortaya çıkarmamız lazım... İyonun yaydığı enerji seviyeleri, tespit ettiğimiz kadarıyla H3+ iyonunun oldukça iyi bir soğutma kapasitesi olduğunu gösteriyor” dedi.

Google Earth'e "balon gücü!"

Google Earth'te bugüne dek gördüğümüz en detaylı görüntüler için bu minik dosyayı indirmeniz yeterli.
Açık Teknoloji ve Bilim için Halk Laboratuvarı ile işbirliği içerisinde çalışan Google, Google Earth'te kullandığıdüşük kaliteli uydu görüntülerinin yerine kullanıcıların gönderdiği balon ve uçurtmalardan çekilen görüntülerikullanmaya başladı. 2009 ve 2011 yılları arasında, 40'tan fazla konumda bu görüntüler kullanılmış. Görüntüler, daha canlı renkleri ve keskin detaylarıyla uydu görüntülerinden ayırt edilebiliyor.
Daha önce Google Earth'e yüklenen bu görüntüleri görmek isterseniz, yapmanız gereken, buradaki .KLM dosyasını indirmek ve Google Earth ile açmak...
İşin güzel kısmıysa, sizin de aynı şeyi yapabilme şansınızın olması. Tüm ihtiyacınız olan, bir dijital kamera, kamera kabı, ücretsiz harita yazılımı ve tabii ki balon, helyum ve ip. Tüm bunların fiyatı ortalama 200 - 300 TLtutuyor. Fotoğrafları çektikten sonra, ücretsiz MapKnitter programıyla fotoğrafları orantılayabilir ve yazılımın sitesine yükleyebilirsiniz.

Yeni iPhone'a yeni teknoloji!

Apple'ın 2010 yılında patentini aldığı bu teknoloji, yeni iPhone'da karşımıza çıkabilir...

Apple'ın merakla beklenen oyuncağı iPhone 5'in radikal bir değişim ile geleceğine kesin gözüyle bakılıyor. Daha önceden de, mevcut "güçlendirilmiş cam" yerine "metal kasa" kullanılacağı söylentileri dolanan iPhone 5'in kasası, Koreli ET News'in haberine göre "sıvımetal"den oluşacak.
Endüstrinin içindeki isimsiz kaynaklardan bilgi edindiklerini söyleyen ET News, iPhone 5'in Haziran ayında yapılacak olan yıllık geliştirici konferansında tanıtılacağını da iddia ediyor. İlk iPhone modeli de daha önce aynı konferansta tanıtılmıştı.
Sıvımetal teknolojisi, alüminyum ve titanyum alaşımlarından ve hatta paslanmaz çelikten bile daha sağlam, esnek ve sert yapılar oluşturmaya olanak sağlıyor. Apple'ın 2010 yılında patentini aldığı teknoloji, henüz sadece iPad ve iPhone'daki SIM kart yuvalarında kullanıldı.
Sıvımetal kasa söylentileri sadece iPhone 5 için değil, en büyük rakibi Samsung'un 2 hafta sonra tanıtılacak olan Galaxy S III'ü için de konuşuluyor

İlk testler ortaya çıktı!

Intel'in yeni nesil Ivy Bridge işlemcileri, ilk test sonuçlarında bakın ne kadar iyi çıktı...
Son zamanlarda adından oldukça bahsettiren, Intel'in gelecek nesil işlemci platformu Ivy Bridge'in ilk performans sonuçları geldi. Peki gerçekten de Ivy Bridge işlemciler, Intel'in iddia ettiği kadar yüksek performans sergiliyor mu? Öyle görünüyor ki evet. Hem de gerçekten hızlı, ayrı ekran kartına sahip dizüstüler kadar yüksek performans verebiliyor.
Ivy Bridge işlemcilere, normal kullanıcılardan daha önce ulaşan uzmanlar, karşılaştırma için iki güçlü laptop, HP Elitebook 8470p ve HP Envy 17'yi kullandılar. Elitebook 8470p, PCMark ortalama sistem benchmark skoru olarak 4520 alırken, Envy 17 ancak yarısı kadar, 2703 puan elde ediyor. Ayrıca Windows Experience Index'te, Ivy Bridge ile entegre gelen HD4000 grafik işlemcisinin 6.4 gibi yüksek bir skor elde ettiği de görülüyor. HD 3000 için bu rakam 4.7'de kalıyordu.
Ivy Bridge'in elde ettiği skorları göz önünde bulundurduğumuz zaman, eski işlemcinizi değiştirmeye, ya da en azından değiştirmeyi düşünmeye değer gözüküyor...

Monitöre bedava doping!

Monitörünüzün renkleri gerçekten düzgün mü?
Monitörde gördüğünüz renkler cansız mı? Bu küçük yazılımla tüm sorunlarınız geçmişte kalacak...
Pek çok bilgisayar kullanıcısı için monitör her zaman en önemli bileşenlerden biridir. Ama ne yazık ki mağazalarda gördüğümüz renk ve görüntü kalitesini çoğu kez aynı mağazadan alıp eve getirdiğimiz monitörlerde yakalayamıyoruz. Bunun sebebi ise mağazalardaki monitörlerin renk kalibrasyonununprofesyonel seviyede gerçekleştirilmesi. Peki aynı kaliteyi evde yakalamak mümkün değil mi? Veya bunu yapmak için bu konuda uzman olmak şart mı? Calibrize 2.0 adlı ufak ve ücretsiz bir yazılım sayesinde bu konuda herhangi bir uzmanlığa ihtiyaç duymadan aynı kaliteyi evinizde de sağlayabilirsiniz.
Programı kurduktan sonra üç basit adımda monitörünüzü hiç olmadığı kadar iyi hale getirebilirsiniz. İlk adımda monitörünüzün parlaklığını önce en üst seviyeye çıkartmanız gerekiyor. Ardından ekranda göreceğiniz karanlık zemindeki dairenin neredeyse görünmeyecek hale gelene kadar parlaklığı yavaş yavaş düşürün ve bu esnada beyaz zemindeki dairenin gözden kaybolmayacağına emin olun.
İkinci adımda renkli zeminler üzerindeki dairelerin altındaki çubuklar yardımıyla, dairelerin mümkün olduğu kadar zemin ile uyuşmasını sağlayın. Daireler zemininiçerisinde ne kadar kaybolursa o kadar iyi bir nokta yakaladınız demektir. Üçüncü adım da ise tek yapmanız gereken bu yeni ayarlarınızı kaydetmek. Bundan sonra artıkrenk kalibrasyonu tamamlanmış monitörünüzün keyfini sürebilirsiniz.
Calibrize 2.0'ı şu adresten indirebilirsiniz.

PES 2013'ün İlk Teaser Videosu yayınlandı

 

Yaz aylarına yavaş yavaş yaklaştığımız dönemlerde futbol oyunlarıyla ilgili bilgiler de gelmeye başlıyor. Yeni yılın futbol oyunuyla ilgili ilk atak ise Konami cephesinden geldi.

 

   Pes 2013'ün bu ilk teaser videosunda Cristiano Ronaldo'nun tribünlerden gelerek sahaya indiğini görüyoruz. Ve videonun bize anlattığı bir şey daha var. Sahanın dışından konuşmakkolay, ama olay futbola gelince işin rengi değişiyor. Videonun sonunda uzun bir trailer videosunun 24 Nisan tarihinde yayımlanacağı belirtiliyor.

 

Bu teaser videosuna aşağıdan göz atabilirsiniz. 

HTML 5 için bir site daha!

Microsoft IE takımı HTML5 ile harikalar yaratmaya devam ediyor. İşte yeni site...

The Random Adventures of Brandon Generator (Brandon Generator'ın rastgele maceraları) isimli HTML5 tabanlı, tarayıcı üzerinde oynanabilen "Kendi Maceranı Yarat" tarzı bir oyun tasarlayan Microsoft'un IE takımı, HTML5'in tüm nimetlerinden yararlanarak, Adobe Flash olmadan da harikalar yaratılabilineceğini bir kez daha gösterdiler.
İnteraktif bir çizgi roman şeklinde tasarlanan site, bir çizgi roman yazarının hikayesini anlatıyor ve bu arada sesler ve sınırlı animasyonlardan da yararlanıyor. Okuyucu, yazarın yaptığı seçimler üzerinden hikayeyi yönetebiliyor. Sitenin arkasındaki isim ise, Shawn of the Dead, Hot Fuzz ve Scott Pilgrim vs The World gibi eğlenceli filmlerin yazarlığını ve yönetmenliğini yapmış olan Edgar Wright. Çizimler ise, Turf ve Marvel 1985'in çizimlerini yapmış olan Tommy Lee Edwards'a emanet edilmiş.
Brandon Generator'ü oynayabilmek için HTML5 tabanlı bir web tarayıcıya ihtiyacınız var ve eğer IE9 ile oynayacak olursanız ufak birkaç sürpriz ile karşılaşacaksınız. Tanıtım ve ilk bölümü mevcut olan oyunun, ikinci ve üçüncü bölümü Mayıs ayında, finali ise Haziran'da yayınlanacak

Cebiniz o kadar da iyi değil!

Bas ve çek kameralar, cebinizden neden daha iyi?

"Cep telefonu varken kamerayı ne yapayım?" diyenler... İşte çok yanıldığınızın 8 ispatı...

Bas ve çek kameraların ölmek üzere olduğu söylense de, şu anki bas-çek kameralar akıllı cepleri geride bırakacak özellikler sunuyorlar. Bu kameralar, sadece görüntü kalitesi olarak değil, sahip oldukları lens ve özelişlevlerle de daha iyiler. İşte bas ve çek kameranızı cep telefonunuzun kamerasından daha iyi yapan 10 özellik:
1. Optik zoom: Birçok kullanıcı için cep telefonlarındaki en önemli eksiklik, optik yakınlaşmanın ceplerde mümkün olmaması ve sadece dijital zoom yapılabilmesi. İyi bir zoom lensi sadece nesneleri yakına getirmede değil, nesnelerin göreceli boyutunu değiştirmede ve aralarındaki uzaklığı sıkıştırmada kullanılabilir. Bunun için bir DSLR'ye veya yazılıma gerek yok.
2. Makro çekim: 100 doların altındaki bas ve çek kameralar dahi akıllı ceplerden daha iyi makro fotoğraflar çekebiliyor. Birçok kamera, 1cm'ye yakın nesnelere odaklanabiliyor.

3. Yakalama performansı: Kamera geliştiricileri, gecikme, başlangıç süresi, çekimden çekime geçen süre gibi alanlarda son yıllarda önemli geliştirmeler yaptılar. Cebiniz ile ekrana dokunarak fotoğraf çekmek, bu kadar kolay olmayabilir.
4. Burst fotoğraf: Sony Cyber-shot DSC-HX9V, 16MP çözünürlüğünde 10fps'lik görüntüler yakalayabiliyor. Panasonic Lumix DMC-ZS20 ise daha düşük çözünürlüklerde 60fps'lik görüntüler yakalayabiliyor. Ancak Android'li cebinizde uygulamalarla erişebileceğiniz bu işlev, daha kısıtlı bir performans sunuyor.
5. Pil ömrü: Birkaç fotoğraf ve bir dakikalık bir video, cep telefonunuzun pilini tüketmeyebilir. Ancak bir etkinlik veya tatildeyseniz ve tüm gün dışarda olacaksanız,telefonunuzun kamerasını kullanmak pilinizi tüketecektir.

6. Depolama: Bir kameranız varsa, boş alanı düşünmeden rahatça, istediğiniz kadar fotoğraf çekebilirsiniz.
7. Optik veya sensörlü shift görsel dengeleme: Akıllı cepler, sadece dijital görsel dengeleme özelliğine sahiptir ve bu, fotoğraf kalitesini düşürür. Bas ve çek kameraların çoğu ise optik veya sensörle çalışan imaj dengelemesi sayesinde kameranın sallanması nedeniyle oluşan bozulmayı düzeltirler. Bu, akıllı ceplerdekine göre çok daha etkilidir ve görüntüde kalite kaybına neden olmaz.
8. Kamera üzerinde düzenleme: Yeni kameraların çoğu, kamera üzerinde kırpma, boyutlandırma, cilt yumuşatma, ışık ayarı, kırmızı göz kaldırma ve keskinlik gibi ayarlar yapmanıza izin veriyor.

Google'dan yenilik yağmuru!

Google, sadece Mart ayında 50 değişiklik yaptı!

1 değil, 2 hiç değil... Google'ın yaptığı son yeniliklerin sayısına inanamayacaksınız!

Google, aramadaki lider konumunu korumak için arama motorunda sürekli değişiklikler, geliştirmeler yapıyor.2012'nin Ocak ayında arama motorunda 17 değişiklik yapan Google, bir sonraki ayda 40 değişiklik yaptı. Google'ın sadece Mart ayında yaptığı yaklaşık 50 değişiklik bulunuyor. İşte bunlardan bazıları.
- Matematik sembollerini otomatik tamamlama.
- İndekslemede sembollerle ilgili geliştirmeler: Google, "%", "$", "\", ".", "@", "#" ve "+" gibi sembollere daha çok önem veriyor ve sorgularda onları yok saymıyor.
- Haberlerin daha iyi puanlandırılması.
- Herkese açık profil sayfalarının daha iyi indekslenmesi: 200'den fazla sosyal ağda profil sayfaları, daha iyi indeksleniyor.
- Yüksek kaliteli sitelerin algoritma verilerinde yapılan güncelleme.
- UEFA Şampiyonlar Ligi ve KHL'den canlı sonuçlar.
- Canlı tenis maçı sonuçları.

- Daha isabetli görsel arama sonuçları.
- Görsel aramada tüm diller için daha isabetli otomatik tamamlama.
- Güvenli Arama algoritmasında yapılan geliştirmeler.
- Mobil platformlarda sıralama ve arayüz geliştirmeleri.
- Blog ve forumlardaki tarihi algılayan algoritmada yapılan geliştirmeler.
- Gelişmiş video arama özelliği ile ana arama arasında geliştirilen entegrasyon.
- Google News'da daha iyi yerel sonuçlar.
Tüm listeye Google'ın blog'undan ulaşabilirsiniz (İngilizce)

RAM hızı ne kadar önemli?

PC bellekleri artık önemsiz mi?

PC belleklerinin hızları aldı başını gidiyor. Peki bu hızlar gerçekten çok mu önemli?

Bugün, 8GB'lık bellekleri oldukça uygun bir fiyata satın alabiliyorsunuz. Bugünkü varsayılan bellek frekansı olan 1.333MHz, en son işlemcileri bile rahatlıkla besleyebiliyor. Dolayısıyla belleklerin hızları eskiden olduğu kadar önemli değiller.
Intel'in yeni uç nokta X79 platformu ve dört kanallı mimarisi için bu frekans gereğinden fazla. Bunun yanında veriyolu hızını artırmak, önceden belleği etkiliyordu. İşlemci saat hızını çarpan yoluyla artırmak ise böyle bir etki yapmıyor. Dolayısıyla yüksek saat hızlarına çıkabilmek için artık hızlı bir belleğe ihtiyacınız yok.
Isı dağıtıcılara, yüksek frekanslara ve inanılmaz gecikme sürelerine sahip bellekler de artık eskisi kadar hayati değil. Hız testlerinde bir fark görmeniz olası, ancak sistem performansında bu farkı hissetmeniz pek mümkün değil.
Tüm bunlar, üst seviye bellek üreticileri için yolun sonunun göründüğü anlamına gelebilir. Ancak yine de bir ümit var, zira çip üzerinde sistem (SoC) yapısı giderek yaygınlaşıyor

İşte "yeni" Motorola bombası!

Fotoğraftaki görüntü sizi şaşırtmasın, bu masa telefonu, yeni bir cep canavarını müjdeliyor olabilir.

Motorola hakkında bir açıklama bile yapmış olmasada da, Droid RAZR HD ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Picasa'da fotoğraf albümünü paylaşan bir Motorola mühendisinin fotoğraflarının EXIF bilgilerinde >Droid RAZR HD yazıyordu. Ancak nedeni bilinmemekle birlikte mühendis, bu fotoğrafları apar topar kaldırarak bizim bu haberde de kullandığımız masa telefonuna ait tek kareyi albümüne yerleştirdi.
Fotoğrafın RAZR HD ile mi çekildiği konusunda henüz net bir fikir yok ama bu isimli bir Motorola cebin geleceği artık kesin gibi. Çok yakında cebin kendi görüntüleri de internete düşerse kimse şaşırmamalı.
Android'in en yeni sürümü Ice Cream Sandwich 4.0.3 ile birlikte gelmesi beklenen cihazla ilgili başka bilgi, hatta varlığı hakkında bir ipucu bile bulunmuyor. Tabi bu fotoğrafların EXIF bilgilerini saymazsak...

Windows Phone 8 sürümünün mevcut tüm cihazlara geleceği iddia edildi

Microsoft'un akıllı telefon segmentinde iddiasını sürdürmek istediği mobil işletim sistemi Windows Phone 7 için sonraki en büyük güncelleme olacak Apollo hakkında firma içerisinden bir açıklama geldi.

Teknoloji elçisi olarak tanımlanan ve firmaların genelde resmi olarak çalıştırdığı Evangelist'lerden olan Nuno Silva, Portekiz teknoloji forumu Zwame ile yaptığı röportajda yeni sürüm ile ilgili bazı bilgiler verdi.

Silva, Omnia 7 gibi ilk Windows Phone cihazları da dahil olmak üzere piyasadaki tüm modellere Windows Phone 8 Apollo güncellemesinin gönderileceğini açıkladı. Röportajda sadece bu ayrıntıya yer verilirken zaman konusunda bilgi verilmemiş. Silva, firmanın kendisine bunu söylemek konusunda izin verdiğini de belirtiyor.

Evangelist'ler genelde firmanın stratejisini yansıtsa da bunun kesinlikle doğru olacağı şeklinde bir algıya düşülmemesi gerektiğini hatırlatalım. Microsoft da bu açıklamaları resmi olarak doğrulamıyor. Firmanın bu konudaki tek açıklaması Windows Phone 7 uygulamalarının Windows Phone 8 üzerinde de destekleneceği şeklinde.

Bazı çevreler muhtemelen Snapdragon S4 yongası ile gelecek yeni dalga Windows Phone cihazlarının aksine donanım olarak yetersiz kalacak önceki modellerin güncelleme alamayacağını düşünüyor.

Apollo ile ilgili bugüne kadar resmi açıklama yapılmadı. Ancak firmanın kısa süre sonra bir etkinlikte kafalardaki soru işaretlerini gidereceği tahmin ediliyor.

 

Kaynakhttp://wmpoweruser.com/microsoft-evangelist-confirms-all-windows-phone-7-handsets-will-be-upgraded-to-windows-phone-8/