<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>









30 Ocak 2012 Pazartesi

Virüs-solucan hibridi zararlı yazılımlar, kullanıcılar için yeni tehdit oluşturuyor

Günlük hayatımızda bilgisayarın var olmaya başlamasıyla ilk zararlı yazılımlar da ortaya çıktı. Virüs olarak adlandırılan bu yazılımlar zamanla solucan, truva atı gibi farklı kategorilere ayrıldı. Uzun bir süre birbirinden kesin çizgilerle ayrılabilen bu zararlı yazılımlar yeni araştırmalara göre birbirlerini de etkilemeye başladı.

BitDefender ve Symantec tarafından kullanıcılara yapılan uyarıya göre bir solucan bulaşmış bilgisayara daha sonra bir virüs girdiğinde bu virüs solucanı etkileyerek ortaya yeni bir hibrid zararlı yazılımı çıkmasına neden oluyor. Böylece solucan diğer bilgisayarlara bulaştıkça virüsü de beraberinde götürüyor. Sadece solucanın neden olacağı tehditlerin yanında bir de virüsün etkileri ekleniyor ve tehlike iki katına çıkıyor. Güvenlik yazılımı uzmanları bu yeni tehdide Frankenstein ve malware karışımı Frankenmalware adını vermiş.

Analiz edilen 10 milyon zararlı yazılım örneğinden 40 bininde bu hibride rastlandı. Örneğin Virtob virüsü OnlineGames ve Mydoom solucanlarının içerisinde gözlemlendi. Bu yeni zararlı yazılım karışımları daha büyük bir tehlike arzediyor. Ancak şimdiye kadar bilgiayarlara bulaşmış bir örneğine rastlanmadı.

Uzmanlar yeni tehdidin birden fazla kod yapısını bünyesinde barındırdığı için güvenlik yazılımları tarafından daha kolay algılanabileceğini belirtiyor. Elbette kullanıcıların güvenlik yazılımlarıyla bilgisayarlarını korumaları şart...

28 Ocak 2012 Cumartesi

Samsung'un resmi tanıtımı geçtiğimiz yılın sonlarına doğru yapılan 5 Serisi ultrabook modelleri, ön-sipariş listelerindeki yerlerini almaya başladı. 13.3-inç ve 14-inç olmak üzere ilk etapta iki farklı ekran seçeneği ile sunulacak ultrabook modelleri arasında fark yaratan bazı detaylar da bulunuyor. Samsung'un 14-inç boyutundaki modeli hem şirketin ürün gamı içerisinde hem de endüstrinin genelindeki optik sürücülü ilk ultrabook modeli olarak bu alanda dikkat çekmeyi başarıyor.
Her ikisi de 1366 x 768 piksel ekran çözünürlüğü ile gelen ve 1.6GHz'de çalışan çift çekirdekli Core i5-2467M işlemcisinden güç alan ultrabook'larda 4GB DDR3 bellek ve 500GB kapasiteli sabit disk kullanılırken, ultrabook'ların hızlı uygulama çalıştırma için gerkeli olan SSD kriterini karşılayabilme adına 16GB kapasiteli SSD sürücü ile desteklendiklerini görüyoruz. Tabi daha fazlasını isteyenler için Samsung'un, ana depolama sürücüsü olarak SSD kullandığı 5 Serisi versiyon seçenekleri de raflardaki yerini almış olacak.
Diğer tüm ultrabook modellerinde olduğu gibi ekran kartı olarak işlemciye entegre HD 3000 entegre grafik birimini kullanan 5 Serisi ultrabook modellerine ek olarak Samsung bir süre önce AMD Radeon HD 7550M ekran kartını kullanan ultrabook sunacağı yönünde ilk işaretleri vermiş olsa bile henüz somut bir gelişme yaşanmadığını da not düşelim. Diğer özellikleri arasında Gigabit Ethernet, Bluetooth 3.0, çift bant 802.11n WiFi, çok formatlı kart okuyucusu, çift USB 2.0 portu ve HDMI konnektörü gibi detaylar ayer verilen modellerden üzerinde optik sürücü olmayan 13.3-inç boyutundaki modelde USB 3.0 portu da bulunuyor.
Skype ve Google Talk gibi uygulamalar üzerinde sesli ve görüntülü iletişim için 1.3MP çözünürlüğünde kameraya ve 4 Watt kapasiteli stereo hoparlörlere sahip olan ultrabook'lar ayrıca Intel'in kablosuz görüntü aktarım teknolojisi olan WiDi desteği de sunuyorlar. Amazon.com, Samsung'un baz donanım özelliklerine sahip 13.3-inç utrabook modelini 899$ seviyesinden ön-sipariş listelerine almış durumda.

Kaynak : http://www.amazon.com/gp/product/B006KYY1FU/ref=as_li_ss_tl?ie=UTF8&tag=bradlindsdigi-20&linkCode=as2&camp=1789&creative=390957&creativeASIN=B006KYY1FU

25 dolarlık bilgisayar Raspberry Pi, Apple A5 ve Tegra 2'den daha yüksek GPU performansı vaad ediyor

Okullardaki bilgisayar eğitimlerinde kullanılmak üzere geliştirilen 25 dolarlık bilgisayar RaspberryPi için iddialı açıklamalar geliyor. Aynı ismi taşıyan organizasyon tarafından geliştirilen ARM tabanlı süper-ucuz bilgisayarın, grafik performansı açısından iPhone 4S ve Nvidi Tegra 2'den daha iyi başarım sergilediği iddia ediliyor. Bu iddia, RaspberryPi'nin kurucusu olan Eben Upton tarafından bir röportajda ortaya atıldı.
Ana amacı bilgisayar eğitimlerine katkı sağlamak ve öğrencilerin küçük yaşlarda bilgisayar bilimleri ve programlama gibi konulara merak salmasını sağlamak olan bilgisayar, Broadcom tarafından geliştirilen BCM2835 kodlu yongada sistem platformunu kullanıyor. Bu platformun merkezinde ise ARM11 tabanlı CPU ve özel bir GPU yer alıyor. Kurucu isim Upton'ın da yer aldığı takım tarafından geliştirilen grafik işlemcisinin, sahip olduğu özel tasarım (tile mode mimarisi) sayesinde Apple'in çift çekirdekli GPU'ya sahip iPhone 4S modelinden yani A5 işlemcisinden ve Nvidia'nın Tegra 2 çözümünden daha iyi performans gösterdiği öne sürülüyor.
RaspberryPi'nin 700MHz hızında çalışan işlemcisi, genel olarak ARM11 işlemci elementleri içeren GPU olarak tanımlanıyor. Bu noktada kurucu Upton, Cambridge'deki Broadcom GPU takımının dünyanın en iyi mobil GPU geliştirme ekibi olduğunu ve özelleştirilen GPU tasarımının doku doldurma performansı açısından Tegra 2'den daha üstün olduğu ve yüksek shader performansı için konfigüre edilen yapısı ile işlem ağırlıklı çok sayıda uygulamada iPhone 4S'ten iki kata kadar daha iyi performans sergilediği iddia etti.
Tabi bu iddiaların ne derece gerçek olduğunu görmek için bir süre daha beklememiz gerekecek. Ancak şimdiden yoğun ilgi gören Raspberry Pi'nin kendi alanında ayrı bir başarı öyküsüne imza attığını söylemek te yanlış olmaz. 1080p videoları oynatabilen, üzerinde çeşitli bağlantı birimleri bulunan ve Linux işletim sistemini çalıştırabilen 25 dolarlık bu yongada sistem kartı, düşük maliyetli sistemler açısından, bu alanda geçmişten günümüze devam eden pek çok çalışmayı daha popüler kılabilir.

21 Ocak 2012 Cumartesi

*Thunderbolt donanımlı Ultrabook'lar ve anakartlar geliyor*

Digitimes'ın verdiği yeni bir habere göre Acer, Asus ve Lenovo, Light Peak kod adıyla anılan ve USB 3.0 ile kıyaslandığında veri aktarım hızını iki kat arttıran Thunderbolt teknolojisine sahip ultrabook'lar sunmaya planlıyor. Duyurusunu yaptığı ancak henüz piyasaya sunmadığı Aspire S5 isimli ultrabook modelinde Thunderbolt teknolojisine yer veren Acer'a ek olarak Asus ve Lenovo'nun da bu teknolojiyi kullanan ultrabook modelleri sunması beklenirken, marka bağımsız olarak Thunderbolt destekli tüm ultrabook'ların, Intel Ivy Bridge platformunu kullanacağı bildiriliyor.
İkinci çeyrekte pazara sunulması beklenen Thunderbolt donanımlı ultrabook'lara ek olarak anakart üreticileri de bu yönde adım atacak ve 22nm üretim teknolojisiyle hazırlanan Ivy Bridge işlemcilere yönelik 7 serisi Intel anakartlarda Thunderbolt teknolojisini görmeye başlayacağız. Digitimes'ın aynı haberindeki bilgiye göre Gigabyte, bu teknolojiyi kullanan anakart sunmayı planlıyor. Özel kontrolcüye gereksinim duyulan Thunderbolt teknolojisi, platform bazında 20 doların üzerinde ek maliyet getirdiği için ilk etapta daha çok yüksek maliyetli sistemler ve anakartlarda kullanıılması beklenirken, 2013 ile birlikte standartlaşacağı öngörülüyor.
Intel öncülüğünde geliştirilen Thunderbolt teknolojisi, aktarım için iki temel iletişim protokolünü kullanıyor; veri transferi için PCI Express ve görüntü için DisplayPort. Tek port üzerinde eş zamanlı olarak birden fazla cihaza genişleyebilen yapısı ile esnek kullanım olanağı sunan Thunderbolt teknolojisinin önündeki en büyük engel ise hemen yer yeni teknoloji de olduğu gibi yüksek maliyetler. Zira bu teknolojiden faydalanan donanımların yanında ihtiyaç duyulan kablolar da ek maliyet gerektiriyor. .

19 Ocak 2012 Perşembe

Dokunmatik cihazların sebep olduğu sağlık sorunları ciddi boyutlara ulaşmak üzere


Teknolojinin gelişmesiyle çok çabuk günlük hayatımıza entegre olan PC kullanımının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri pek çok araştırmaya konu olmuştu. Ardından aynı şekilde mobil telefonların sağlığa zararları da ciddi tartışmalara yol açtı. Şimdi ise dokunmatik ekranlı mobil cihazların sağlığımız üzerindeki olumsuz etkileri masaya yatırıldı.

InfoWorld tarafından sonuçlarına yer verilen araştırmalara göre giderek artan bir kullanım trendine sahip dokunmatik ekranlı mobil cihazlar kullanıcının farkında olmadığı pek çok tehlikeye de davetiye çıkarıyor. Bunlarında başında PC kullanıcılarının yabancı olmadığı ergonomik tehlikeler geliyor.

İnsan ve makine etkileşimi üzerine yıllardır yapılan araştırmalar üç kategoride cihaz kaynaklı rahatsızlıkların oluşabileceğini ortaya koydu.

Bunlardan birincisi tekrar eden hareket rahatsızlıkları. Tıp dilinde RSI olarak adlandırılan bu rahatsızlık tekrar eden küçük veya büyük hareketlerin eklemlere, kaslara, tendonlara ve sinirlere yaptığı etkinin sonucunda ortaya çıkıyor. Örneğin başparmağıyla dokunmatik ekran üzerinde uzun süreli metin mesajı yazan bir kişide "de Quervein" denilen tendon ağrıları oluşabiliyor. Klavye kaynaklı rahatsızlıklar kadar kesin bilgiler elde edilemese de bu bulgulardan çok az bir kesim şüphe ediyor.

İkincisi vücudun doğal olmayan duruşundan kaynaklanan rahatsızlıklar. RSI gibi bu tür rahatsızlıklar da kullanıcının dokunmatik cihazını kullanırken kollarını, bileklerini veya ellerini fiziksel baskıya yol açacak şekilde tutmalarından kaynaklanıyor. Bunun en bilinen türü Karpal Tüneli adı verilen bilekteki orta sinirlerin baskıya uğraması sonucu ortaya çıkan rahatsızlık. Ayrıca mobil cihaza farklı açılardan sürekli bakan kişilerin boyun ve bel kısmında da bir takım ağrılar görülebiliyor.

Üçüncüsü ise göz yorgunluğu. PC kullanıcılarında da sıkça görülen bu durum karakter ve resimlerin daha küçük göründüğü dokunmatik ekranlarda ise, göz sinirlerini bozucu veya kapasitesizliğe yol açıcı şekillerde ortaya çıkabiliyor. Bunun sonucunda göz ağrısı, gözde kızarma, bulanık veya çift görme gibi rahatsızlıklar yaşanabiliyor.

PC rahatsızlıklarının aksine bu cihazlara insanların her an her yerde ulaşma imkanı olduğu için rahatsızlık yaşama oranı çok yüksek.

Bu bakımdan uzmanlar başta tabletler olmak üzere mobil cihaz kullanırken kişinin en rahat edeceği konumu ayarlaması ve mümkünse mobil cihaz kullanımını günlük hayatta sınırlamasını tavsiye ediyor.....***colget61***

18 Ocak 2012 Çarşamba

Intel'in Ultrabook konseptine karşı AMD'den Ultrathin sistemler geliyor

 
Intel'in ultra ince tasarımlı dizüstü bilgisayarlar sunmak üzere geliştirdiği ultrabook konseptine karşı AMD cephesinde de bazı hazırlıklar var. Henüz gün ışığına çıkmış örnek cihaz olmasa da, Ultrathin ile Intel tabanlı ultrabook'lara rakip olacak ultra ince tasarımlı yeni dizüstü bilgisayar tasarımları üzerinde çalışıldığı ve daha şimdiden farklı firmalara ait 20 dizüstü bilgisayar tasarımının kazanıldığı ifade ediliyor.
Digitimes'ın verdiği habere göre AMD tabanlı Ultrathin sistemler, Intel'in ultrabook modellerine karşı büyük olasılıkla 100$-200$ seviyesinde daha ucuz olacak ki bu önemli bir detay zira şu anki ultrabook modelleri özellikle yüksek fiyatlandırmadan dolayı eleştri alıyor ve üreticiler, maliyetleri aşağı çekebilmek adına SSD+HDD gibi farklı konfigürasyon seçenekleri üzerinde çalışıyorlar.
AMD'nin ultrathin konseptine, Trinity kod adını taşıyan ve güncellenmiş Bulldozer tasarımı ile Radeon HD 7000 serisi GPU'ları aynı çatı altında bir araya getiren, ısıl güç tasarımlarının da 17 Watt seviyesinde seyretmesi beklenen yeni nesil mobil işlemciler güç verecek. Bu noktada AMD'nin özellikle GPU performansı ile ön plana çıkacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
Resmi açıklamada bulunan herhangi bir firma olmasa da AMD'nin Ultrathin konsepti için HP, Acer ve Asus gibi firmaların sipariş geçtiği bildiriliyor. Fusion işlemcileri ile mobil segmentte kendi tarihindeki en başarılı dönemlerden birini yaşayan AMD, 2012 stratejisini daha çok, aynı segmentte Intel tabanlı çözümlere nazaran daha düşük maliyetli sistemler üzerine kuracak gibi görünüyor.

17 Ocak 2012 Salı

Samsung 9 serisi dizüstü bilgisayarlar artık daha ince, daha zarif

Samsung önümüzdeki ay içerisinde ultra ince tasarımlı 9 serisi dizüstü bilgisayar ailesinin güncellenmiş modellerini pazara sunmaya hazırlanıyor. Her ikisi de 0.58-inç kasa kalınlığına sahip 13.3-inç ve 15-inç boyutundaki yeni modellerde, güçlendirilmiş Alüminyum kasaya, yüksek parlaklık seviyesine sahip SuperBright Plus ekrana ve Intel'in ikinci nesil Core işlemci ailesine yer veriliyor. Tercihe bağlı olarak Core i3 veya Core i5 işlemcilerle donatılabilen yeni modeller, 8GB'a kadar DDR3 bellek ve 256GB'a kadar SSD sürücü seçenekleriyle konfigüre edilebilecekler.
9.8 saniyede açılabilen ve 1.4 saniyede uyku modundan çıkabilen dizüstü bilgisayarlarda arka aydınlatmalı klavye de bulunuyor. Hem tasarım hem de donanım anlamında geliştirilen 9 serisi yeni dizüstü bilgisayarlardan 13.3-inç boyutundaki modelin 1399$, 15-inç boyutundaki modelin ise 1499$ olarak belirlenen yurt dışı başlangıç fiyatlarıyla kullanıma sunulması bekleniyor.
.

14 Ocak 2012 Cumartesi

Asus, Intel Ivy Bridge ve Nvidia Kepler tabanlı oyuncu dizüstü bilgisayarı hazırlıyor

 
Dizüstü bilgisayar satışlarını 2011'de kaydadeğer oranda arttırdığı belirtilen Asus, 2012 için daha iddialı modeller planlıyor. Tüketici Elektroniği Fuarı'nda elde edilen bilgilere göre Asus, Nisan ayı içerisinde oyuncular için Intel Ivy Bridge ve Nvidia Kepler tabanlı yeni dizüstü bilgisayarlar sunacak. G-Serisi altında lanse edilecek yeni modeller, tasarım anlamında şirketin güncel ürün gamında yer alan G-Serisi modellerdeki tasarım anlayışını koruyacak ancak diğer taraftan güncellenmiş çizgiler ile daha agresif bir görünüm sergileyecekler.
Asus'un Nisan ayı içerisinde sunmayı planladığı G-Serisi en güçlü modelin, Intel'in 22nm üretim teknolojisiyle hazırladığı dört çekirdekli Mobil Ivy Bridge tabanlı işlemciden güç alması ve Nvidia'nın yeni nesil Kepler mimarisini temel alan GeFOrce 67M grafik yongasını kullanması bekleniyor. Çıktığı dönemde piyasadaki oyun odaklı en güçlü dizüstü bilgisayarlardan biri olacağı ifade edilen dizüstü bilgisayarın yanı sıra seri altında farklı işlemci ve GPU modellerine sahip alterntif modeller de olacak. Asus'un Ivy Bridge tabanlı yeni dizüstü bilgisayarlarını, henüz resmi olarak doğrulanmasa da 8 Nisan olarak konuşulan Ivy Bridge lansmanında duyurması bekleniyor.

PowerColor Radeon HD 7970 Vortex gün ışığına çıktı

AMD tabanlı ekran kartı üretiminde sektörün lider isimlerinden birisi olan PowrColor, referans tasarımlı Radeon HD 7970 modelinden sonra özel tasarımlı çözümlerini pazara sunmak için artık son hazırlıklarını yapıyor. Firma tarafından görselleri yayınlanan özel tasarımlı HD 7970, daha önce HD 6900 serisinde de kullanılan çift fanlı Vortex II soğutucusunun yeni model için güncellenmiş versiyonunu kullanıyor.
Çok sayıda alüminyum yaprak içeren blok ile birlikte her biri 8mm kalınlığında dört adet bakır ısı borusu ve 80mm çapında iki adet fana sahip soğutucu ile referans tasarımlı karta göre daha serin ve sessiz çalışacağı ifade edilen ekran kartının aynı zamanda yüksek hız aşırtma yeteneklerini yeni soğutucu tasarımı ile geliştirdiği de ifade ediliyor. Referans model ile kıyaslandığında baskılı devre kartı da güncellenen ekran kartında iki adet 8pin PCIe güç konnektörü bulunuyor. 9+1 fazlı güç tasarımı ile donatılan kart, voltaj düzenleme için CHIL üretimi kontrolcüyle geliyor. 28nm üretim teknolojisiyle hazırlanan Tahiti XT grafik yongasının güç verdiği ekran kartı, DirectX 11.1 ve PCIe 3.0 desteği sunuyor.
Çalışma frekansları hakkında henüz net bir bilginin olmadığı ekran kartının fabrika çıkışı hız aşırtmalı olarak gelmesi de kuvvetle muhtemel görünüyor. 384-bit bellek veri yolu desteğine, 2048 paralel işlem birimine, 128 doku ünitesi ve 3GB GDDR5 bellek kapasitesine sahip olan ekran kartı, performans anlamında daha fazlasını isteyenler için Crossfire X ile çoklu GPU desteği de sunuyor. Eyefinity teknolojisi ile çoklu monitör desteğine de sahip olan ekran kartında çift EEPROM bulunuyor. Görüntü aktarımı için çift DVI, çift Mini DisplayPort ve HDMI konnektörlerine yer verilen kartın piyasaya çıkış tarihi ve olası fiyatı ise bilinmiyor.

13 Ocak 2012 Cuma

DH Özel: Audi A7'nin Nvidia Tegra tabanlı bilgi-eğlence sistemi..

Audi içerisinde Type G4 kod adıyla geliştirilen A7, Alman otomobil üreticisinin şimdiye kadar hazırladığı en dikkat çekici tasarımlardan birine sahip. Mercedes-Benz'in CLS ve BMW'nun 5 Serisi GT modeli ile aynı segmentte yer alan araç, sportif çizgilerinin yanında yolcu kapasitesi, işçilik, donanım, Quattro sistemi ve motor seçenekleriyle otomobil tutkunlarının rüyalarını süslemeye devam ediyor. Audi A7 karakteristik otomobil özelliklerinin yanı sıra sahip olduğu elektronik donanım açısından da iddialı. Konuya hakim Audi yetkilisinden aldığımız bilgiye göre A7, şirketin diğer bütün otomobillerinden daha karmaşık bir alt yapıya sahip. İleri teknolojili ürünü ekipmanlarla donatılan Audi A7, sürüş yardım sistemi ve bilgi-eğlence sistemi olmak üzere araç içi elektroniğinde iki temel platforma sahip.
Biz bu haberimizde 3.0 Litre hacminde yüksek performanslı V6 TDI motora sahip olan Audi A7 3.0 TDI Quattro için sürüş dinamikleri ve performans verilerinden ziyade, Infotainment adı verilen araç içi bilgi eğlence sistemindeki önemli bir detay üzerinde duracağız. Las Vegas'daki Tüketici Elektroniği Fuarı'nda tecrübe etme fırsatı yakaladığımız bu sistem, Nvidia Tegra tabanlı yapısı ve gelişmiş Google entegresyonu ile araç deneyimini bir adım daha ileri taşıyor. Audi'nin sistemi, arka planda yıllara varan ciddi bir ar-ge çalışması ve oldukça karmaşık bir yapıya sahip olan araç elektroniği düzenlemelerinin bir sonucu. 2005 yılından bu yana Google ve Nvidia ile yakın işbirliği içerisinde yenilikçi bilgi-eğlence sistemi çalışmaları yapan Audi için bu sistemin merkezinde, Audi Connect var diyebiliriz. Otomobillerin artık eskisi gibi olmadığını söyleyen Audi, gençler için otomobil statü sembolünden ziyade bir mobil cihaz ve kullanıcılarını harket halindeyken bile çevrimiçi tutabilecek teknolojik objeler haline geliyor.
Audi'nin yıllardan bu yana kullandığı MMI (Multimedia Interface), Google ve Nvidia işbirliği ile artık daha önce hiç olmadığı kadar gelişmiş bir seviyede. Audi Connect ile bu özelliğe sahip araçlarda sistem UMTS modülü üzerinden 4G bağlantısı kurarak hareket halindeyken dahi veri güncellemesi ve sisteme entegre Google Maps gibi uygulamalar için gerçek zamanlı içerik tazelemesini mümkün kılıyor. Bununla birlikte aynı sistem 3G desteğine sahip olsa bile Audi, daha yüksek bağlantı hızları ve daha geniş kapsama alanı nedeniyle ağırlığı 4G üzerine verecek gibi görünüyor. Bizim test ettiğimiz araçtaki 4G bağlantı hızı oldukça başarılı çalışıyor, Google aramaları çok hızlı yapılıyor ve harita güncellemeleri sorunsuzca geliyordu. Tabi sonucunda araç için elektronik sistemlerden bahsettiğimiz için burada birinci öncelik her zaman sürüş güvenliği olacaktır. Audi yaptığı açıklamalarda tüm sistemin güvenli işleyişe katkı yapacak şekilde geliştirildiğini söylüyor. Bu bağlamda hazırlanan touchpad oldukça ilginç. Zira hareket halindeki bir sürücü, gitmek istediği yeri yazmak için ekrana uzanmak zorunda değil.
Vites kolunun sol arka kısmına yerleştirilen touchpad ile sürücü, kendi el yazısı ile harfleri yazabiliyor ve Google, tahmin ve otomatik tamamlama özelliği ile kullanıcıyı hızlı bir şekilde sonuca götürebiliyor. Örneğin siz navigasyon bölümünde touchpad ile ekrana, Star yazdığınıda Starbucks gibi farklı alternatifler listeleniyor ve sizden geçim yapmanız isteniyor ki bu noktada MMI tekerleği ve direksiyon üzerindeki butonlar kullanılabiliyor. Daha kolayını isteyenler içinse sesli kontrol özelliği mevcut. Şu an sadece Audi tarafından sunulan bu özellik sayesinde sürücü, Google'ın çevrimiçin sesli POI arama özelliğinden faydalanabiliyor. Yeni nesil Audi'ler için Google'ın araç içi pozisyonu sadece bununla sınırlı değil elbette. Google Earth ve Google StreetView özellikleri de MMI'daki navigasyon sistemine dahil olarak geliyor. Yaptığımız denemeler sonucunda şunu söyleyebilirim, gelişen GPS teknolojisi, haritalama alanındaki çalışmalar ve navigasyon uygulamaları sayesinde zaten yol bulma sorunu çözülmüştü, Audi ise bu alandaki tüm unsurları bir araya getirerek belkide bu alandaki en komplike paketi sunuyor zira Streetview ile GPS sinyalinin gösterdiği noktayı görsel olarak ta tarayabilen sürücüler, bu sayede soru işaret yaşamadan gidecekleri yöne karar verebiliyorlar.
Audi A7'deki bilgi-eğlence sisteminde araç içerisindekilerle etkileşimi sağlayan asıl unsur, 8" büyüklüğündeki ekran. Parlaklık seviyesi ve renklerinin canlılığı farklı ışık koşulları için son derece yeterli olan ekran aynı zamanda görüş açısı sıkıntısı da yaşatmıyor. 3D grafiklerle benzenmiş menü tasarımları, A7'nin araç içi bilgi-eğlence sisteminin iddiasını güçlendiriyor. Tüm bu sistemin çalışmasından sorumlu olan ise Nvidia Tegra işlemcisi. Artan rekabet koşulları çerçevesinde fark yaratmak isteyen otomobil üreticileri teknoloji yatırımlarını her geçen güç arttırırken, bu noktada çipset üreticilerinin konuya olan ilgisi de ortada. Nvidia'nın dışında başta Intel olmak üzere pek çok firma otomotiv endüstrisine büyük ilgi duyuyor. Merak edenler için Audi, şu anki sisteminde dört çekirdekli Tegra 3 yerine eski nesil Tegra kullanıyor ancak gelecekte bunun güncellenmemesi adına hiç bir neden yok çünkü Audi, bu tasarım için sisteme dahil ekranın alt kısmında MMX kutusuna yer veriyor. Bu kutu içerisinde Multi-Media eXtension adı verilen tak çıkart kart bulunuyor. Bu kart üzerinde ise Nvidia'nın Tegra işlemcisi, bellek yongaları ve temel bileşenleri oluşturan diğer komponentler yer alıyor. Sistemin modüler yapıya sahip olması, ilerde yapılacak işlemci güncellemesi için Audi adına tasarım ve zaman anlamında avantaj yaratan bir unsur.
Donanım tarafındaki çalışmaları bu şekilde. Peki Audi, sistemin ihtiyacı olan yazılım konusunda nasıl bir strateji benimsemiş durumda ? Yazılım için şirket, Finlandiya merkezli Elektrobit ile çalışıyor. İki firmanın ortaklığında kurulan yeni şirket, global pazarda nagivasyon, telefon ve bunları yazılım paketine entegre eden çözümleri takip ediyor ve alıyor. Audi ile Nvidia'nın ilişkisine dönecek olursak eğer, bu birliktelik Audi tarafından "Alman Mühendisliği Silikon Vadisi ile tanıştı" şeklinde yorumlanıyor. Gelişmiş MMI sistemindeki görsel yükün tamamını Nvidia'ya teslim eden Audi için A7 ilk sayılmaz. Şirket daha önce 2007 yılında A4, 2009'da da A8 modellerinde yine Nvidia çözümleri kullanmıştı. Gelecekte ise bu birlikteliğin hem Audi içerisinde hem de bağlı olduğu Volkswagen Grubu içerisinde daha da genişlemesi bekleniyor. Hatta konuyu biraz daha açmak gerekirse Audi, yeni A3 modelinde Nvidia'nın 1.2GHz'de çalışan çift çekirdekli Tegra 2 işlemcisine yer verecek, bu yıl ayrıca 1.4GHz'de çalışan dört çekirdekli Tegra 3 için çalışmalar yapılacak.
Audi tüm bu çalışmaları, zamanın son derece değerli olduğu günümüzde, sürücü ve yolculara yolda geçirdikleri zamanı daha değerli kılmak ve benzersiz çoklu ortam deneyimi yaşatmak için gerçekleştirdiğini söylüyor. Kısa süre için tecrübe ettiğim sistemin son derece akıcı çalıştığını söyleyebilirim. Hatta yakın gelecekte Facebook ve Twitter entegrasyonları da araçların içerisine girmiş olacak. Bu noktada Audi'nin sürücü alışkanlıklarıyla ilgili olarak arka planda veri toplayıp toplamadığını da sordum ve kesinlikle böyle bir durumun olmadığı cevabını aldım. Tabi tüm bunlara ek olarak Audi A7'de sürüşe yardımcı sistemler, gece görüş sistmleri ve HUD (Head up Display) gibi sayısız teknoloji var ancak biz fuarın teması gereği bu yazımızda bilgi eğlence sistemine yer verdik. Son olarak merak edenler için bu sistemin, gelecekte Nvidia Tegra tabanlı herhangi bir tüketici elektroniği cihazı ne yapabiliyorsa o şekilde çalışacağını ve video, müzik, resim hızlandırma özelliklerinin daha yaygın ve efektif bir şekilde kullanılmasının planladığını da söyleyebilirim. Teknoloji tutkunları için şu an Audi A7, sahip olduğu donanım, Google entegrasyonu ve ileri seviye ekipmanları ile kuşkusuz bu alandaki en iddialı otomobillerden birisi olarak bütçesi el veren kullanıcılara göz kırpıyor.

12 Ocak 2012 Perşembe

OnLive ile Donanım Farketmeksizin Oyunları Bilgisayarınıza Kurmadan İnternet Üzerinden Oynayabilirsiniz

Böylesi bir olay oyun severleri oldukça sevindirmiş olmalı. Günümüzün yüksek sistem gereksinimlerine ihtiyaç duyan bilgisayar oyunlarını, sisteminizin özellikleri ne olursa olsun, sadece video oynatabilen bir sisteme sahip olsanız bile sorunsuz bir şekilde, en yüksek grafik özellikleriyle akıcı olarak oynayabilirsiniz…
Peki OnLive programı bunu nasıl sağlıyor?
İnternet bağlantınız aracılığı ile uzak sunucudaki oyunların görüntüsü bilgisayarınıza aktarılır, Windows işletim sistemine sahip bilgisayarınızdan giriş yaptığınız program, seçtiğiniz herhangi bir oyunu sizin bilgisayarınız üzerinden oynamanızı sağlar. Mantık olarak sizin bilgisayarınız sadece bir aracı görevini üstleniyor, oyunun görüntüsünü taşıyan bir video istemcisi olarak işlev yapıyor, asıl işi ise OnLive’ın sunucuları yapıyor, oyunları da bu sunucular üzerinden oynayabiliyorsunuz. Ekran kartınızın ya da sistem özelliklerinizin hiçbir önemi olmaksızın OnLive ile oyunları en son grafik özelliklerinde hem de HD kalitesinde 720p çözünürlükte akıcı bir şekilde oynayabilirsiniz. Bu sisteme bulut bilgisayar sistemi adı veriliyor.
Bu sunuculardan gelen oyun görüntüleri mükemmel bir sıkıştırma tekniği ile size ulaşmakta. Normal şartlarda yüksek kaliteli HD videolar sisteminizi yorar ve kasar, ancak OnLive’ın kullandığı sıkıştırma tekniği ile sunucular üzerinden istemci cihazlara gönderilen görüntüler sıkıştırılarak ve kalitesi bozulmadan size ulaşıyor.
Bilgisayarınız çok iyi bir oyun makinesi olmasa da oyun oynamanız mümkün dedik ama internet hızınız oyunları akıcı olarak oynayabilmek için yüksek olmalı. Minimum 3mbit/sn internet hızına sahip olan herkes sistem özelliklerine bakmaksızın, yüksek sistem gereksinimlerine ihtiyaç duyan oyunları bile sorunsuz bir şekilde oynayabilecektir. OnLive üzerinden oyun oynayabilmek için istenilen minimum internet hızı 3mbit/sn olsa da akıcı ve sorunsuz olarak oynayabilmeniz için önerilen internet hızı 5mbit/sn olarak belirtilmiştir.
Dünyadaki bir çok ünlü oyun yapımcısı OnLive’ı desteklemektedir. Bunlar içinde Ubisoft, Eidos, Epic Games, Codemasters gibi 20’nin üzerinde oyun yapımcısı bulunuyor. Aslında halen gelişme aşamasında olan OnLive’ın yaptığı işlemi görmeden hiçbir kullanıcı duyduklarına inanamıyor. Oldukça başarılı bir yapım olan OnLive gelecek zamanların en başarılı projelerinden biri olmaya aday. Steam veya Origin’den çok çok farklı bir çalışma olan OnLive oyunlar için haliyle belli bir miktar ücret talep etmekte.
Oyun Paketi ve Hediyeler
Konuya bakış açımız şu olmalı; İyi bir oyun bilgisayarı almak için yaklaşık 2000 - 3000 lira arasında bir ücreti gözden çıkarmamız gerekiyor. Yahut bir oyun konsolu Xbox 360 ve Playstation 3 piyasada 600 – 800 liraya satılıyor olsa bile yeni bir nesle geçince çıkacak yeni oyun konsolları da oldukça pahalı oluyor. Oyun bilgisayarını veya konsolları aldıktan sonra sıra geldi oynayacağımız oyunları almaya. Piyasaya yeni çıkan oyunlar 80-200 lira arasında değişen fiyatlarda, en iyi ihtimalle 20-50 lira gibi bir ücret karşılığında raflara kaldırılmış oyunları da alma şansına sahibiz. Tüm bu harcayacağımız paraları düşündükten sonra, elinizde olan bilgisayarınız üzerinden OnLive’a sadece oynayacağınız oyunlar için uygun bir miktar ücret ödeyerek istediğiniz oyunları en kaliteli şekilde ve sorunsuzca oynayabileceksiniz. Tabi görmeden olmaz, OnLive size bazı oyunları deneme fırsatı dahi sunuyor. 30 dk gibi bir süre içerisinde oyunu dilediğiniz gibi test etme şansına sahipsiniz ancak her oyun için değil. Test edebileceğiniz oyunlar arasında; Batman: Arkham City gibi 2011’in en iyi oyunlarından birisi ve cidden çok eğlenceli bir oyun olan Saints Row: The Third de bulunmakta.
Sadece bununla kalmıyor, oyunun tam sürümü almanız gerekmiyor, size sunulan 1 gün, 3 gün yada 1 ay gibi seçeneklerden istediğinizi seçip oyunu o süreler içerisinde oynayabilirsiniz böylece daha az bir ücret ödemiş oluyorsunuz.
Peki oyunları bilgisayarımıza kuruyor muyuz?
Kesinlikle HAYIR… Sadece 1 MB boyutunda ki programın istemcisini bilgisayarınıza kurmanız yeterli. Ancak sadece programı kurmakla işlem bitmiyor aynı zamanda OnLive sistemine üye olup bir hesap oluşturmalısınız, çünkü programa giriş yaparken bu kullanıcı hesabını kullanacaksınız. OnLive programını istediğiniz platforma indirmek için aşağıdaki linklerden yararlanabilirsiniz.

OnLive
OnLive Online Bulut Bilgisayar Oyunu


OnLive
OnLive Mac İçin Online Bulut Bilgisayar Oyunu


OnLive
OnLive Android İçin Online Bulut Bilgisayar Oyunu

OnLive'a ücresiz bir şekilde üye olmak için tıklayınız...
OnLive’ın bünyesinde Assassin’s Creed: Revelations, Batman: Arkham City, L.A. Noire, Dirt 3, Deus Ex: Human Revolution gibi günümüzün en popüler oyunları bulunuyor. Ve oyun şirketlerinin OnLive’a olan ilgisi arttıkça her geçen gün oyun arşivi de büyüyecektir. Bunlarla beraber toplamda 192 oyun bulunuyor. Oyun listesi için tıklayınız...
Oyunlar ve Konsol
Sadece bu kadar da değil, isterseniz OnLive'ı bir konsol olarak bile kullanabilirsiniz. Nasıl mı? Bir oyun kolu ve internet bağlantısı ile bilgisayarınızı televizyonunuza bağlayarak OnLive'ı aynı zamanda bir konsol olarak kullanma imkanına da sahipsiniz. Çok uygun bir maliyetle masaüstü bilgisayarınızı kaliteli grafiklere sahip bir oyun konsoluna çevirebilisiniz.. Sadece PC üzerinden değil aynı zamanda Macintosh’lar üzerinden bile günümüz oyunlarını en yüksek grafik değerlerine sahip bir şekilde sorunsuzca oynayabileceksiniz.
Programın sağladığı servisler bunlarla da sınırlı değil. Sahip olduğunuz OnLive konsolu ile tablet PC’ler üzerinden de bu uygulamayı kullanabilirsiniz. Android işletim sistemine sahip smartphone’lar ve tabletler, hepsi ile OnLive üzerinden istediğiniz oyunu oynayabileceksiniz. iPhone ve iPad içinde OnLive uygulaması mevcut. OnLive’ı destekleyen servislere liste halinde bakacak olursak;
  • Microsoft Windows İşletim Sistemi (XP – Vista – 7)
  • Intel işlemcisi kullanan Macintosh’lar (Mac OS X 10.6 üstü işletim sistemi)
  • Smartphone (Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlar ve iPhone)
  • Smart TV’ler (Online oyun sistemine sahip televizyonlar)
  • Tabletler (Android tabletler ve iPad)
  • OnLive konsolunu destekleyen bağlantılı TV’ler
Android işletim sistemine sahip cihazlar için OnLive uygulamasını sitemizden ücretsiz bir şekilde edinebilirsiniz.
Tablet Akıllı Telefon
Normal bir Android oyunu oynuyormuşçasına aynı şekilde size belirtilen bazı tuş kombinasyonları ile OnLive üzerinden seçtiğiniz oyunu akıllı telefonlarınız aracılığıyla oynayabileceksiniz. Ancak PC’lerde belirtilen oyunların hepsini beklemek yanlış olur tabi, Android işletim sistemi için üretilen birçok oyunu OnLive ile oynayabilirsiniz.
Tabletler içinde aynı olay söz konusu ister sadece OnLive uygulamasını kurup seçtiğiniz oyunu direkt olarak tablet üzerinden kontrol sağlayarak oynayabilir yada sahip olduğunuz OnLive oyun kolu ile oynamanız mümkün.
Sürekli konsol yenilemenize gerek kalmadan veya sistem değiştirme kaygısı duymadan piyasaya çıkan bütün oyunları elinizde var olan cihazınız ile oynayabileceksiniz.
Konsol
Bu harika icadın konsola benzeyen ürününden de bahsedelim. Bir adet oyun kolu ve internet bağlantısı ile TV’lere bağlantı desteği sunan bir cihaz sayesinde çok ucuza bir konsol sahibi olacaksınız. Xbox 360’ın oyun koluna benzeyen kolu ve bir taşınabilir sabit diski andıran internet ve TV bağlantısı sağlayan cihazı ile hem küçük hem de çok ucuz. Günümüzde ki yedinci nesil konsolların fiyatlarına baktığımızda 200-250$ değerinde, bu konsolların yanında bu konsollar ile aynı işlemi eskimeden kullanım süresi dolmadan yapabileceğiniz OnLive’ın fiyatı çok komik bir rakam demeden geçemiyoruz.
Oyun Kolu
Hiçbir DVD, Blu-Ray, kart, disk kısacası hiçbir medya ortamına gereksinim duymadan sadece bir internet bağlantısı sayesinde bulut bilgisayar sistemi ile dilediğiniz oyunu en iyi görsel özellikleriyle akıcı bir şekilde oynayabileceksiniz.
OnLive ile ilgili ürünlere göz atmak için tıklayınız...
Steam ve Origin’in aksine oyun indirmekle zaman kaybetmeyecek direkt olarak OnLive üzerinden oyunu anlık olarak oynayabileceksiniz. Gelişen oyun piyasasını takip edip sürekli yenisi çıkan konsol ve ekran kartlarına binlerce lira vermektense sadece oynayacağınız oyuna bir ücret ödeyeceksiniz.
OnLive bünyesinde oynadığınız oyunları singleplayer yani tek oyunculu olarak oynayabileceğiniz gibi dilerseniz arkadaşlarınız ile multi (çoklu) ortamda online olarak oynayabilirsiniz. OnLive kullanan ve o an çevrimiçi olan dünyada ki birçok oyuncu ile de aynı şekilde istediğiniz oyunu multiplayer modunda oynamanız mümkün.
Birçok harika ve cezbedici özelliği ile oyun severlerin yeni favorisi olacak olan OnLive’a oyun dünyasında yeni bir devrim yaratacak icat olarak bakılıyor.
Her ne kadar bir sistem ihtiyacı gerekmese de hiçbir sorun yaşamadan OnLive’ı kullanmak için gerekli önerilen sistem gereksinimleri:
  • 5 Mbps İnternet bağlantısı
  • Windows 7, Vista, XP, Mac OS X 10.6 veya üstü
  • Çift Çekirdekli PC, Tüm Intel işlemcilerine sahip Macintosh
  • Daha iyi bir görüntü kalitesi yakalamak için 1280x720 çözünürlük
Oyun dünyasında devrim niteliğinde gerçekleştirdiği özellikleri ile OnLive daha çok konuşulacak gibi.

CES 2012 : Lumus'tan giyilebilir video ekranlar.



Las Vegas'ta devam eden CES 2012 fuarı özellikle giyilebilir teknolojiler anlamında önemli tanıtımların yapıldığı bir fuar oldu. Sensics ve Vuzix gibi pek çok firmanın kendi teknolojileriyle geliştirdikleri giyilebilir video gözlüklere şahit olduk. İsrailli Lumus firması da giyilebilir videolu gözlüğünü sergileyen diğer bir firma.

Firma fuarda patenti kendisine ait Kılavuz Işığı Optik Eleman adlı bir teknoloji ile geliştirdiği DK-32 ve PD-18-4 adlı iki farklı gözlüğünü ziyaretçilere tanıttı. Bu teknolojide ışık bir mikro ekran bölümü ve optik motor ile lens üzerine, lenslerin üzerindeki reflektörler ile de göze yansıtılıyor.

DK-32 modeli standart bir gözlük tasarımında ve 720p 3D içerikleri yansıtabiliyor. Ağırlığı ise 27 gram. PD-18-4 modeli ise tek camlı bir gözlük ve yine aynı teknolojiyi ihtiva ediyor. Kullanılan lensler şeffaf olduğu için yolda yürürken herhangi bir sıkıntı yaşamıyorsunuz.

Firmanın hazırladığı yazılım geliştirme araçları ile ortaya konacak yeniliklerin bir sınırı yok. Fuarda navigasyon programları, telefon arayüzü, göz testleri gibi bazı yazılımlar cihaz üzerinde test edilebiliyor. Sadece eğlence amaçlı değil özellikle askeri alanda büyük potansiyel taşıyan bir teknoloji.

Powered By Blogger

Bu Blogda Ara

Popüler Yayınlar